Mindhunter 2.Sezon 3.Bölüm İncelemesi: Kaçırılan Çocuk Vakaları

Geçtiğimiz bölüm, Bill’in eşinin (Nancy) emlakçısı olduğu evde işlenen cinayet sonrası, evde işlerin karıştığını söyleyebiliriz. Nancy, oldukça tedirgin… Hem emlakçılığını yaptığı evde  cinayet gibi kötü bir olay yaşandığı için, hem de mahallelerinde bir suçlunun dolaştığını aklından çıkaramadığı için… Onu uyku tutmadığı gibi, konuşmalardan etkilenen oğullarını da uyku tutmadı doğal olarak.

Bill’in evinde işler karışınca, suçlularla görüşmeleri Holden tek başına yapmak zorunda kaldı. Tam olarak tek başına da diyemeyiz aslında. Yanında daha önce onlarla çalışmak için başvuran Jim Barney’de vardı. Vardı varmasına fakat işin çoğu Holden’ın üstündeydi ve oldukça gergindi.

Uçağın fazla dolaştığı duyurulunca, suratının aldığı hal beni korkuttu. Ve tek başına yapacağı bu görüşmelerde başına bir şey gelmemesi için dua ettim. Görüşmeler sırasında Holden’ın gerginliği sadece gözünden değil gömleğindeki terinden de rahatlıkla okunuyordu. Çok şükür ki Jim yanındaydı ve konuları toparladı. Ekibe dahil olmasını çok isterdim. Açıkçası Greg yerine ‘daha işe yarar’ birinin olması hoşuma giderdi.

Holden’ın Atlanta’da olduğu süre zarfında, başka bir vakaya dahil olması ise tam onluk bir hareketti. Fakat söylemeliyim ki, gerekliydi. O çocuklar göz ardı edilemezdi. Otele varır varmaz, FBI kimliğini gösterdiği genç resepsiyonistin suratı değişince, başka bir şeyler olduğunu anlamıştım. Holden farklı düşündü ne yazık ki… Hiç şüphelenmedi bile. Dikkatli davranmadı. Kız onu başka bir yere de götürüyor olabilirdi. Kız onu nasıl şaşırttıysa artık…

Gelecek bölümlerde aralarında bir gelişme olursa şaşırmayacağım. Hatta kız çok tatlı.. Neden olmasın?

Görüştükleri vakaların ise, diğerlerine kıyasla daha arka plandaydı. O görüşmeleri bize göstermelerinin arkasındaki sebep, hem Holden’ın yeni bir vakaya geçişini sağlamak hem Jim Barney’i daha yakından tanımamız hem de Holden’ın tek başınayken işleri idare etse de bunu ter dökmeden yapamadığını görmemizi sağlamaktı. Öyle de oldu.

Holden bir yandan çocuk kaçırma vakalarını incelerken, Bill’de cinayetin işlendiği eve, Dedektif Spencer’ın isteği üzerine bir ziyarette bulundu. Gördüğümüz manzara ise oldukça korkunçtu. Dedektif Spencer, hayatında ilk defa böyle bir manzara ile karşılaşıyor olabilir fakat Ajan Bill için bunlar oldukça tanıdık manzaralar. Örneğin, herhangi bir tarikat işimi diye düşündükleri sırada Bill’in hemen ‘hayır onlar daha temiz çalışırlardı’ demesi, onun artık bu işlerde oldukça iyi ve hızlı bir analiz yapabildiğini gösteriyor.

Bölüm korkunç bir vaka ile açıldı. Nancy’nin haberi aldığındaki tepkisi az bile kaldı diyebiliriz. İki yaşına bile basmamış bir çocuk… Herkesin herkesi tanıdığı bir mahallede böyle bir cinayetin işlenmesini bırakın bir yana, sorumlu olduğu evde böyle bir şey yaşanmasının, onlar için oldukça travmatik bir etkisi oldu. Öyle bir şey ki, Bill işe gitmemek için gerçeği dahi söylemedi. Belki olayın aslı astarı ne bilmediği için belki de olayın içerisinde eşi olduğu için… Belki de sadece detay anlatmaya gereksinim duymadığı içindir. Fakat bu durum, onun işiyle olan alakasını etkileyecek gibi duruyor.

İşte ise durumlar her zamanki gibi iyi değil. Birbirine bağlı bir ekip göremiyorum hala. Açıkçası bunu hemen görmeyi de beklemiyorum. Bill, Holden ve Wendy kendi alanlarında çok iyi isimler. Fakat bölümdeki toplantıdan da anlayacağımız üzere ekibin (Wendy dışında) Greg’e karşı ‘bilmiyor da konuşuyor’ tavrı ister istemez ekip ruhunu etkiliyor. Hayır zaten yeteri kadar birbirinden farklı insanları barındıran bir ekipte, torpil ile katılan diğer bir ismin, işleri kolaylaştırdığını söyleyemeyiz. Özellikle geçen sezon sonunda yaptığı, kaseti sorumluluk birimine göndermesi olayı da, onun için iyi bir imaj yaratmadı.

Wendy ise hayatına devam ediyor. Bölüm sonunda kapanışı onunla yaptık. Sonunda hoşlandığı kadına ilk adımı attı. Geride bıraktıklarından sonra hayatına devam edebilmesi ise sevindirici… Ben bu ikiliyi sevdim ne yalan söyleyeyim.

Bu sezon çocuklar üzerinden gidiyor. Bakalım sonunda ne çıkacak?