Bir İran Filmi: Şşş! Kızlar Bağırmaz

“Şşş, kızlar bağırmaz”

 “hey, utan ya ekrekler ağlamaz ki”

Bu cümleleri hayatımızda kaç kere duyduk acaba?

Dünya ne kadar ilimde ve teknolojide ileri gitmiş olsa da sanki hiç bir zaman bu cümleler çöpe atılmayacak…

Kadınlar ve çocukların hakkı her zaman çoğu film ve dizinin konusu olmuştur, bu gün onların içinden birisini sizinle paylaşmak isterim.

“Şşş, kızlar bağırmaz” Pouran Derakhshande İranlı kadın yönetmenin 2013 yapımıdır.

Film Şirin ve Emir Ali’nin düğün çekimlerinden başlıyor, ve ilk dakikalarda Şirin’in kanlı gelinlikle içeri girmesiyle herkes büyük bir şok yaşıyor. İlk dakikalardan bile sorular yaratan meraklandıran bir filmin karşımızda olduğunu fark edebiliriz bu yüzden.

Devamda sürekli tırnaklarıyla oynayan, konuşmayan, hiç bir şey anlatmayan korku ve stres içinde olan bir Şirin var önümüzde.

 Soru bu, neden apartmanın bekçisini  öldürdün? Bir kız sevdiği adamla kavuştuğuna kaç adım kalmışken niye bu hale gelir?

Belli ki bir sır var ve bu sır Şirin susana kadar saklı kalacak. Şirin konuşsun diye herkes çabalar çünkü onu kurtarmak için her şeyi bilmeleri lazım. Bunu kimse beceremez illa bir avukat hanım ki Şirin ile güzel bir bağ kurmayı başarıyor.

Diğer tarafta büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Şirin’in nişanlısı da bu konu da avukata yardımcı olmak ister. Bu esnada Şirin’in geçmişte intihar teşebbüsünde bulunmasını, bir kere daha nişanlanmasını ve bir süre psikiyatri hastanesinde yattığını öğrenir. Bunları öğrenen seyirci de artık bu olayın bir derin yarası olduğunu anlar.

Avukatı ve nişanlısının etkileyici sohbetleri Şirin’i konuşmak için ikna eder ve sonunda o sessizlik bozulur… Geçmiş aslında bir yara gibi Şirin’in canını acıtıyor, bazı yaralar var ki zamanla iyileşir, unutulur ama bazı yaralar zaman geçince daha da derinleşir ağrısını unutmak istersin belki de acını haykırmak istersin ama haykıramazsın,izin vermezler sana, o acı boğazında bir düğüm olur, çözülmesi na mümkün bir düğüm…

“Babam hep bana nazenin-şirinim derdi”

Annesi ve babası işleriyle meşgul olan binlerce çocuklardandır biridir Şirin, ona vakitleri olmayacak kadar meşgul olan anne ve babası onu çok güvendikleri birisine bırakırlar her seferinde ve daha sekiz yaşında tecavüze maruz kalıyor Şirin o çok güvenilen adam tarafından.

Şirin bu olayı her anlatmak istediğinde anlatamıyor, kimse onu duymuyor belkide. Ve bu yara büyümeye başlıyor, kabuslar, tehlikeli davranışlar ve psikoloji sorumları …

Sonunda aşık olduğu insanı buluyor Şirin, her şey yoluna girmek üzereyken o düğün gecesinde apartmanın bekçisini bir küçük kız çocuğunu susturmaya çalışırken görüyor, bekçinin odasına girip o kızı kurtamaya kalkıyor Şirin ve bu olay bekçinin ölümüne sebep oluyor. Şirin bir kız daha kendisi gibi olmasın diye o gece gözlerini kapatıp yoluna devam etmek yerine onu kurtarmayı seçiyor.

– Şirin ve Emir Ali-

Filmin asıl konusu açığa çıkıyor şimdi, bekçinin zor ile tuttuğu çocuğun ailesi mahkemede şahitlik yapmaya rıza vermiyorlar. Neden mi? İtibarları yüzünden! Bizi tanıyan insanlar var, itibarımız var kızımızın böyle bir şeye maruz kaldığını anlatamayız, kızlarına bu konuda konuşmayacaksın susacaksın diyorlar.

Filmde en sevdiğim sahne mahkemede yapılan konuşma sahnesidir, her cümlesi etkileyici her cümlesi bir yarayı anlatıyor, insan ağlıyor düştüğü hale, bu mu adalet diye sorguluyor dünyanın bütün kurallarını.

“bir ruhu öldürmenin cezası nedir?”

“Ben zaten öldüm. 8 yaşındayken öldüm. Ama hiç kimse katilimi aramadı. Çünkü kimse beni görmedi. Kimse sesimi duymadı. Hiç kimse.”

-Şirin mahkemede-

Filmin sonunda seyirci içine işlenmiş yaralar ile yüzleşiyor, sonunda gözyaşı dökmekten başka bir şey yapamaz gibi gelse de, belki daha dikkatli bir anne olmak çocuklarıyla daha çok vakit geçiren bir baba olmak ister, belki susmaktan vazgeçip haykırmak ister, aşkını yalnız bırakmaktan vazgeçir belki ona geri döner bütün zorluklar ile seninleyim demek ister…

Bu film hayatımda izlediğim en anlamlı filmlerinden birisidir, izlemek isterseniz eğer burada Türkçe altyazılı linkini bırakıyorum. Bence iki saatimizi verip de izlediğimize değer.

https://youtu.be/0IAfwc_Yf68

Dünya çocukların kahkahalarıyla daha güzel bir yer, onları susturmak yerine kanatları olalım.

Okuyan gözlerinize sağlık, yazım hatası olduysa affola 🌻