Kızım’ın İlk Bölümünde Neler İzledik!

Heyecanla beklediğimiz Kızım dizisi geçtiğimiz çarşamba günü ekrana merhaba dedi. Başrollerinde Buğra Gülsoy, Leyla Lydia Tuğutlu, Beren Gökyıldız ve Serhat Teoman ‘ın paylaştığı, yapımcılığını Med yapım Fatih Aksoy ‘un üstlendiği iddaalı dizinin yönetmen koltuğunda Gökçen Usta otururken, senaryoda ise Banu Kiremitçi Bozkurt ve Irmak Bahçesi kaleminden izlediğimiz kore dizisi My Fair Lady dizisinden ülkemize uyarlanan dizide bir baba kız hikayesi ve sonra hikayeye dahil olan Candan ‘ın maceralı olaylarını konu alıyor.  İlk bölümünde Kızım dizisinin neler izlemişiz gelin hep birlikte bakalım… 

Bölüme ilk önce Öykü ‘nün teyzesi ile yaşamını görerek başladık. Teyzesi hiç Öykü ile ilgilenmeyen ve sorumsuz bir teyzeydi .Öykünün sınıfta okuduğu kompozisyon yazısında aslında biz öykü’nün hayalindeki yaşamı gördük. Ama asıl ana hikayede öykünün 8 yaşına kadar ona bakan teyzesinin bir anda yok oluşu ile başlıyor ve Öykü teyzesinin mektubundan bir babası olduğunu öğreniyor.  Böylece hikaye başlamış oluyor. Öykü’nün babası Demir bir dolandırıcı, çocukları sevmeyen ve arkadaşı Uğur ile yaşayan bir adam… Demir tam dolandırıcılıktan tutuklanırken bir kızı olduğunu öğreniyor, hapse girmemek için kızına tutunuyor ve sonra ona onu istemediğini söylüyor ve ardından tekrar tutuklu olmamak için Öykü ile maceraları başlamış oluyor.  Hikayenin başında biz Öykü’yü metro durakları sayarken görüyoruz sonra anlıyoruz ki bu meğerse hastalığının bir işaretiymiş bize.. Her seferinde tam olarak saydığında o yüzündeki mutluluk ve ışık  bana hastalığına karşı bir gol olarak geçti ve izlerken bu sahneyi çok severek izledim. Öykü yaşına göre çok olgun bir çocuk ve Demir ‘i de bu olgunluğu ile değiştirecek gibi ilerleyen bölümlerde…

Demir ise arkadaşı Uğur ile dolandırıcılık ile yapan biri. Ortaya hiç bilmediği bir kızı çıkınca oda baya şaşırıyor. Öykü’ye ilk bölümde önemsemese ve kötü davransa da ilerleyen bölümlerde çok güzel bir baba kız hikayesi izleyeceğimize eminim. Ben kendi adıma Buğra Gülsoy ‘u baba olarak izlemeye bayılıyorum ve role de çok yakışmış. Kötü babayı bile harika oynamış ve Beren ile de güzel bir baba kız olmuşlar sahnelerini birlikte izlemek  benim hoşuma gitti.

Ardından hikayeye tesadüfen Candan karakteri dahil oluyor.Candan Demir’in dolandıracağı kadın. İlk Öykü ile karşılaşarak hikayeye katılmış oluyor. Leyla Lydia Tuğutlu çok sıcak ve tatlı bir kadın oyuncu. Candan çocukları ve hayvanları çok seven adı gibi güzel bir kalbi olan bir kadın… Veterinerlik yapıyor. İlk bölümde babası ile olan geçmişini ve neden ailesiyle yaşamadığını anlamadığımız Candan’ın babasına olan duvarını ben çok merak ediyorum. Son sahnede tam Demir ve Uğur Candan ‘ı dolandıracakken Öykü ‘nün gelmesi nasıl çözümlenecek?  Öykü Demir ve Uğur’un  asıl amacını Candan’a  söyleyecek mi merak konusu!  

Bölümün sonunda tanımadığımız Cemal karakteri ile karşılaştık. Onun hikayesi kimle merak konusu.. Acaba Candan ile mi yoksa Demir ile mi yoksa öykü ile bir bağlantısı var bilmiyoruz ama Serhat Teoman ‘ın her rolünü çok seven biri olarak dizide onu da görmek beni çok mutlu etti.

 

Ben diziyi ve kadroyu çok beğendim .Dilerim ki ekran ömrü çok uzun olur. Hikayenin kendi adıma en sevdiğim noktası Öykü ‘yü klişe olarak baba özlemi çeken bir kız yazmak yerine asıl ihtiyacı baba olmayan ama yaşayacak bir yere ve ona bakacak birine ihtiyacı olan bir  karakter yazmaları oldu. Aslında ikisi de birbirlerine muhtaçlar ve bu hikayenin bende nasıl şekilleneceğini çok merak ediyorum.Tüm oyuncuların emeğine sağlık. Birde son olarak bunu yazmasam olmazdı .Dizide Demir ‘in arkadaşlarının Özge ve Selin olması çok hoşuma gitti. Bu sanırsam Buğra Gülsoy’un yakın arkadaşları Özge Özpirinçci ve Selin Şekerci ‘ye güzel bir gönderme olmuş. Ben hikayeyi samimi ve kendi adıma yazdıkları dünyaya inandım. Yolu açık olsun.