Aile Olmak: İstanbullu Gelin 51. Bölüm

Yıllardır süren aile gelenekleri, kısmen katı ev kuralları, kusursuz saygı beklentisi… Tüm bunlar konağı bir arada tutmayı hiçbir zaman başaramadı. Son 2 bölüme kadar. 🙂

Süreyya-Esma İlişkisi

Geçen bölüm Faruk’un hastanede yatışı sırasında yakınlaşan Esma-Süreyya ikilisi büyük bir kapının aralanmasına sebep oldu. Süreyya’nın yıllardır içinde büyüttüğü anne boşluğuna Esma ilk kez dokundu, ilk kez tekrar anne sahibi olmayı Süreyya’ya hissettirdi. Süreyya’nın içten bir şekilde anne deyişi Esma’dan çok seyirciyi şaşırttı desek yalan olmaz.

51.Bölümde ise aile bağının gerçek anlamını bir kez daha anladık. Daha doğrusu Esma anladı. Gelenekler, kurallar, saygı tabi ki de önemliydi. Ama daha önemli bir şeyi gördük hep birlikte: Koşulsuz sevgi ve güven

İkilinin bu bölümde gerçek bir anne kız gibi birbirine yaklaşması hepimizin içine su serpti. Hele Süreyya’nın ağzından anne kelimesini duymak… Siz de en az benim kadar heyecanlandınız biliyorum. 🙂

Bu yakınlaşmanın en güzel yanı ise Esma’nın artık Süreyya’yı yargılamadan dinlemesi, onu anlamaya çalışması ve hatta onu anlayan en iyi kişi olması (Osman’dan sonra elbette) gelecek güzel günlerin habercisi değil de ne?

Çimlerde oturdukları sahne bir kez daha dönüp izlemelik değil mi?

Dört mevsim bir ilişki: Süreyya-Faruk

Süreyya’nın içinde bulunduğu durum yıkıcı, yıpratıcı olsa da yine her zamanki olgunluğunu, mantığını kullanması her şeyi çözen şey oldu.

Süreyya, Faruk’u affetti. Affetmek için nedenler buldu, en önemlisi de Faruk’u Faruk’tan çok anladı. Birçoğumuz (ben de dahil) Süreyya’nın fırtınasının bu kadar çabuk ve kolay dinmesine şaşırdık hatta kızdık. Bu süreç biraz daha uzasa daha iyi olabilirdi. Ama işin içinde Osman’ın düğünü olunca barışma sürecinin hızlandırılması da mantıklı bir yandan.

Bu bölümde Süreyya’nın ilk kez kendini başka şeylerle avutamadığını gördüm. Daha önceki kavgalarında kendini işine, müziğe veren ya da Dilara veya teyzesiyle rahatça kafa dağıtabilen Süreyya, bu sefer kendini her şeyden soyutladı. Süreyya’ya iyi gelecek olan tek şey Faruk olacaktı çünkü. Öyle de oldu zaten.

Esma’nın önerisiyle (ki bu da çok güzel bir ayrıntı) Süreyya’nın gönlünü aldı Faruk. Ama Süreyya kendini buna hazırlamasaydı eğer, Faruk ne yaparsa yapsın hiçbir işe yaramayacaktı. Çünkü Süreyya her şeyi tamamen kendi içinde halledebilen, kırıp dökmeden sakince kendine anlam verebilen, kendini tanıyan bir kadın. Güçlü olmasının sebebi de tam bu işte. Kendi kendine yetebildiğin hatta bir de başkalarına yetebildiğin için herkesten farklısın Süreyya.

Derin bir dostluk: Osman-Süreyya

İlk bölümden itibaren dizide en beğendiğim iki sağlam karakter Osman ve Süreyya. Bu ikisinin yolları bir şekilde kesişmeliydi zaten. Sevgili olarak olsalar farklı olurdu evet ama ben bu hallerinden de çok memnunum. İkisinin arasındaki güven ve bağlılık başka bir ilişkide sağlanabilir miydi bilemiyorum.

Diziyi baştan beri takip edenlerin kalbinde küçük bir çarpıntı yaşatacak bir sahne oldu bu bölümde. Osman’ın evlilik stresi ile kendini kaybetmesi ve gizli yerine gidip herkesten uzaklaşması bir an hepimizi korkuttu. Fakat herkesin aklına aynı şey geldi: Süreyya bunu bir şekilde halleder. Halletti de. Osman ile aralarında sır olan gizli yere gitti ve Osman’ı astım krizi içinde buldu. İşte tam burda Osman-Süreyya severlerin gözleri yaşlı. 🙂

İlk bölümde yine Osman’ın bir astım krizi esnasında Süreyya onu görüp sakinleşmişti ve bu şekilde tanışmışlardı. Ayrıca o an tam da Osman’ın Süreyya’ya aşık olduğu andı. Yine 51.bölümde de aynı sahne tekrarlandı. Süreyya, Osman’ı sakinleştirirken “onunla güzel anlarını düşün” dediği kısımda Osman’ın bir an Süreyya’yı hayal edeceğini düşünmedim değil. Ama Osman tereddüte bile düşmeden Burcu’yu hayal etti ve böylece dizide bir kez daha Osman-Süreyya arasında farklı bir ilişkinin olmayacağı mesajı da verilmiş oldu.

Bu ikilinin dostluğuna hayranım. Daha iyi bir yerde daha iyi bir şekilde karşılaşmanızı da dilemiyorum açıkcası. Her şey olması gerektiği gibi oldu. Çok güzel, çok güçlü oldu.

Bölümün genel özeti ise şu şekildeydi:

-Süreyya Esma’ya anne diyor

-İpek’in gerçek yüzü ortaya çıkıyor

-Esma barışmaları için Faruk’a yardım ediyor

Geldiğimiz seviye gerçekten göz yaşartıcı değil mi?

Son sahne ise şaşırdığımız değil beklediğimiz bir olaydı aslında. Bu evlilik bu kadar rahat, kolay ve hızlı bir şekilde olamazdı. Bir şey çıkmalıydı, bir şey olmalıydı. Biz o “bir şey”i Osman’ın tereddütü sandık. Ama aslında asıl sorun Osman değil Burcu’ydu. Burcu belki içinde bazı şeylere cevap bulamadı, belki de Osman’ın tedirginliğini fark etti bilemiyoruz. Ama Osman-Burcu ikilisi seyirci tarafından çok da tam not alıyor diyemeyiz zaten. Biraz sevindik mi ne?