Hatırla Sevgili’nin Unutamadığımız Çiftleri

Herkese Merhaba bu benim ilk yazım şimdiden hatam kusurum olursa sürçü lisan edersem affola 😊

Hatırla Sevgiliyi kaç kez izlediğimi bilmeyen ben bu ara yine sosyal medyada bir Hatırla Sevgili furyası esmeye başlayınca biz aslında bu diziyi neden çok sevdik diye yazmaya karar verdim. Konusundan, oyunculuklarına, dilinden, müziklerine birçok sebep sayabiliriz.  Ama sanırım en çokta çiftlerini sevdik. İmkânsızlıklar içinde yasadıkları sevdalarıyla günümüz asklarının olanaklarına rağmen hepımızı kıskandıran o efsane asklarını özlemedik desem yalan olur.

E o zaman birlikte göz atalım bu efsane çiftlere 😊

Ahmet – Yasemin

Onlar dizimizin zaten bas kahramanları.

Yıllarca kendi içinde dertleştiği defterinde yaşadığı masum askı ile hepimizin kalbinde taht kuran Yaseminimiz babası Rızanın deyimi ile Ada Yaseminimiz. Defterine çizdiği conte monte crısto lakaplı Ahmet’i yıllarca içinde yaşarken böyle devasa bir aşkın bas kahramanı olacağını eminim kendi bile tahmin edemezdi. Zira Ahmet’in de dediği gibi Artık defterine başka şeyler yazacaktı.. Yazdı da. Kırgınlıklarını, mutluluklarını, gözyaşlarını en çok ta özlemini yazdı sevdiğine anlatır gibi. Bir gün uğruna canından vazgeçtiği Ahmet den en uzak köşeye düştüğünde sığındı her bir  sayfasına.

Peki ya Ahmet?

O bu askın tam olarak neresindeydi? Bir gün evlenmeyi düşündüğü başka bir kadınla tatil için ailesinin yanına geldiği sırada hiç ummadığı bir an da düşüvermişti Yasemine gönlü. Zaten o insanın içini ısıtan masum askın karsısında hangi insan durabilirdi? Şaşkındı.. Çünkü şimdiye kadar bu küçücük kızın farkında bile değildi hem de yıllarca uzaktaydı. Zaten onu etkileyen de yıllarca görmemesine rağmen bu kadar iyi tanınıp bu kadar masum sevilmesi değil miydi?

Mutluluğu en çok hak eden onlar iken zaman onlara hiç de iyi davranmadı elbet. Önce aileleri sonra o dönem içinde bulunulan sıyası durumların getirdiği sonuçlar bazen de saniyelerle kaçırdıkları mutluluklar bir şekilde koptular birbirlerinden. Bir daha bir araya gelebilecekleri kendilerinin bile aklına gelmezken asklarının gücü ile dünya üstlerine de yıkılsa iki insan birbirini gerçekten seviyor ise sonunda mutlaka kavuşacaklarının en büyük örneği olarak kalbimizin en güzel kösesinde yer ettiler bile.

Necdet – Yasemin

Necdet ; belki de bu en hikayenin masumlarından. Çünkü Aynı Yaseminin Ahmet’i sevdiği aşkla o da Yasemini seviyordu. Ve bir gün sevdiği kadınla mutlu bir hayatın hayallerini kurarken  Hayat dizide kimseye iyi davranmadığı gibi en büyük kötülüğü de Necdet’e yaptı. Çünkü sevdiği kadını bir uçurumun kenarında karnında bir başkasının çocuğuyla kendini boşluğa bırakırken  olanca çaresizliği ile  sevdiği kadının elinden tutuverdi.

Evlendiler çünkü Yasemin Ahmet’in kendisinden nefret ettiğini düşünüyordu ve hamileydi. Yaptığı büyük fedakarlıktı çünkü tek derdi sevdiği kadının iyi olmasıydı kadısının hisleri umurunda bile değildi o yanındaydı ve iyiydi gerisi de pek önemli olmadı. Necdet ona hep iyi bir dost kızına da dünyanın en mükemmel babalarından diyebileceğimiz sekilde baba oldu.  Zira babalığın kan bağı ile alakalı olmadığını su günlerde bize en güzel şekilde Tahir Kaleli gösterirken (selam çakmasam olmazdı😊 ) yıllar önce bir örneğini Necdet bize gösterdi en güzel en saf haliyle. Rüya ile bağlarını izlerken sizin de ekranı mıncırasınız geldi eminim.

Necdet- Güzide

Yıllar geçti. Necdet Tek taraflı sevmekten yorulduğu bir zamanda biri tarafından sevilmenin tadına vardı. Güzide.

Kâğıt üstünde de olsa evliydi herkes bu evliliğin gerçek olduğunu sanıyordu ve herkes mükemmel bir evliliklerinin olduğunu düşünüyordu bu yüzden bu ilişki hiç te kolay olmadı. Ama Güzide iyi ki Necdet in hayatına girdi çünkü eğer sonsuza kadar Yasemine asık kalsaydı çok uzulurdum. Güzide nazik, hayata Necdet ile aynı pencereden bakan anlayışlı bir kadın. Sonunda onu seven bir eşi ve kızı oldu. Bu hikâye de onun acısından hakkettiği gibi bittiği için en çok ben sevindim ne yalan söyleyeyim 😊

Ahmet – Ayla

Yazı ilerledikçe bu dizi hep bir imkânsız ask silsilesi diyesim geldi içimden ☹

Ayla bu hikayedeki ise en umutsuz ve en mutuz kişi oldu. Çünkü yıllardır içinde büyüttüğü askın karşılığını buldum dediği bir anda yeniden kaybediverdi Ahmeti. Evet belki Ahmetin kendisine aşık olmadığını biliyordu ama yanında olması yetti onun için Çünkü o kendisinin aşkının ikisine de yeteceğine inandırdı kendini. Ve kaybedince önce intihar etti sonra da kendini gurbete atarak Ahmet ve Yasemini göremeyeceği yerlere gitti doktor olarak. Ona hep çok kızdım yalan yok ama hangimiz kalbimizi dinlerken mantığımıza kulağımızı kapatmadık ki. Bu yüzden de yarayı hep kendisi almadı mı? Onunda Necdet gibi mutlu bir hayat kurmasını çok isterdim .

Sevim – Mehmet

Sevim ve Mehmet izlemeye doyamadığım naçizane benim gözümde birbirlerini gec bulup erken kaybeden ve böyle bitmeseydi keşke deyip yüreğime yara olan ciflerden.

Sevim işinde başarılı, doğrularından asla şaşmayan ve son derece güçlü bir kadın. Zaten Mehmet de en çok bu tarafını sevmedi mi onun. İki insan esten önce dost olmalı ben buna inandım hep bunun en güzel örneği oldular bize. Birbirini yormadan nasıl bırının sığındığı liman olunur onu gösterdiler aslında.

Mehmet yasasaydı daha birlikte yapacakları çok şey vardı halbuki birlikte yazacakları yazılar yetiştirecekleri evlatları vardı. Sevim Mehmet’in ardından tam da ona yakışır bir şekilde dimdik ayakta kaldı. Hani derler ya tadı damağımda kaldı. Mehmet Sevim Karayel çiftinin hikayesi de erken ve acıklı bir şekilde son buldu maalesef.

Işık- Yaşar

Işık ve Yasar üniversitede tanısan çiftlerden. Aslında hayata aynı pencereden baktıklarını hiç düşünmedim. Işık belki zamanın babasının hapse atılması ile içinde bulunduğu siyasal durumlar onun getirdiği zor günler ve Harun, Defne ve Denizin içinde bulunduğu siyasal olaylar nedeni ile Yaşarın onlardan faklı olması sebebiyle bence aşk sandığı duygunun pesinden giden oldu Işık. Uğruna en sevdiği arkadaşlarını da karsısına alarak üstelik. Çünkü Yaşar sandığı kadar masum ve sığınılacak liman değildi . Nitekim yürütemediler ve ayrıldılar.

Işık-Harun

 

Hani seni mutlu edecek şey gözünün önündedir. Elini uzatsan senindir ama sen onun farkında bile değilsindir. Harun ve Işık’ın durumu tam da bu. Farkında olmayan taraf haliyle Işık. O Yasar ile mutluyum sanır iken aslında mutluluğun küçüklüğünden beri yanında olması. Gerçi bu kadar kıymetli olması geç kavuşmaları değil miydi belki de. Bu askın en çok seveni Harun oldu aksini iddia eden etmesin kurban olayım 😊 Hapislere düştü sevdiği gelin oldu da yine de dönmedi sevdasından. Işık ne zaman düşse uzanan el, ne zaman ağlasa omuz oldu Harun hep. Belki de böyle sevilmenin rahatlığıydı ondaki kim bilir. Onlarda geç buldular birbirlerini belki ama en azından kalan ömürleri bir arada geçti ve Harun’un tüm çektiklerine değdi. Sonunda sevdiğin varsa çektiklerinin ne önemi var.

Deniz – Defne

Onları en sona bıraktım çünkü. Onlar benim için hep en özel kalacaklar. Çünkü onların askını, fedakarlıklarını, dostluklarını anlatacak kadar kelimem yok heybemde. Aşkın hem en saf hem en deli halini gördük zira Deniz Karayel de. Hani sonunun böyle olacağını bilse yine de aynı şeyleri yasardı eminim Defnede. Birlikte büyüdüler birlikte yürüdüler bir yolu. Aynı dava uğruna birlikte acı çektiler. Birlikte savaştılar ve davaları için gencecik yaslarında ayrıldılar birbirlerinden. Ama giden sadece Denizin bedeniydi. Çünkü Defne sevdiğine söz vermişti Oğlu babasını unutmayacaktı. En çokta bu yüzden yasatmak zorundaydı içinde Denizi. Hem anne hem baba oldu oğluna. Ne davasından vazgeçti ne de inandığı şeyler uğrunda savaşmaktan. Ve bunlar olurken Denizde hep onlardaydı. Deniz Karayel senden gerçekten de destan olur.

Ve

Berk Hakman su şekilde anlatıyor Deniz Karayeli bir röportajında..

“Bugün yaşıyor olsa ve çok gençse, ezilmek ve hakarete uğramakla meşgul.. Yaşıyorsa ve zaman artık geçse, ikinci üçüncü Gezi Olaylarını bekliyordur.. Ama çoğunun yüzü bir avuç toprakla kirli bugün uzaklarda…”

Hatırla sevgiliyi 2018’de bile hala izliyorsak ve hala gönlümüzde yer etmişse ebetteki oyuncularının da emeğiyle…

Cansel Elçin , Beren Saat , Berk Hakman , Belçim Bilgin , Kadir Özdal . Okan Yalabık, Laçin Ceylan , Umut Kurt ve tüm ekibin yüreğine sağlık.

Iyı kı bu dünyadan bir Hatırla Sevgili Geçti.

Okuyan yüreğinize sağlık.