Game of Thrones 7.Sezon 7.Bölüm Sezon Finali

Yıllar boyunca zamanın nasıl geçtiğini bilmeden, her dakikasını,her saatini büyük bir heyecanla izlediğimiz Game of Thrones’un bugün itibariyle bir sezonunu daha geride bırakmış bulunmaktayız.

Got hayranları bu sezonun diğer sezonlara kıyasla daha az sürükleyici olduğundan, bizleri yerimizden zıplatacak olayların azlığından isyan eder olmuştu. George babamız bizi yine hayal kırıklığına uğratmadı ve dediğini yaptı. Yıllardır beklediğimiz olaylar gerçekleşti. Kısaca bombastik bir bölümümüz oldu.

İlk olarak 7 Krallığın en büyük 3 ailesinin yaşadığı efsane buluşmadan bahsetmek istiyorum.

Lannister, Stark ve Targaryen aileleri sonunda ‘ezeli düşmanlarını’ yenmek adına düşman sofrasında bir araya geldi. Oldukça gerilim dolu sahnelerdi bence. Hepsinin öldürülmesi tek bir oka bakardı ki bize bunu yaşatmadığı için George’a teşekkürlerimi sunuyorum.

Ejderhalarıyla beraber konuşmaya gelen demir tahtın gerçek varisi Daenerys Targaryen biz izleyicileri ve tabiki Jon’u mest etti diyebiliriz.

Takımımızın getirdiği “wight”ı görünce Cercei’nin yaşadığı o telaş, gözlerindeki o korku benim bölümden zevk almama yetti. Artık kesin emin olmuştum, Cercei bizimkilerin tarafında diye. Ama büyük konuşmamak gerekiyormuş.

Gördüklerinden dolayı şoke olan Lannister Hanesi, “Büyük Savaş”ta ordularını Kuzey’e göndermeye söz vermişti. Fakat Jon Snow, ne kadar babası olmasa bile aynı dayısı Ned Stark gibi davranarak dürüstlüğü seçmiş ve kendisinin Daenerys Targaryen’e bağlı olduğunu bildirmişti. Kesinlikle Jon’un burada yaptığı şey saçmalıktı. Düşmanlarına karşı bile yalan söyleyemiyorsun lütfen kral olma Jon!

Tyrion Lannister yine zekasını ve yeteneğini kullanarak Cercei’yi ikna etmeyi başardı. Eğer ikna edemeseydi bir ejderha boşuna öldürülmüş ve savaşın erken başlamasına boşuna neden olunmuş olacaktı ki işe yaradığı da  pek söylenemez. Tyrion’un Cercei’nin hamileliğini öğrendikten sonra o kapalı kapılar ardında ne konuşulduğunu çok merak ediyorum. Tahminimce Cercei, çocuğunun güvende kalmasından ve sırf bunun adına onlarla savaşacağından falan bahsetmiştir.

Ama maalesef aslında neler olduğu ortaya çıktı. Geçen yazımda da bahsettiğim gibi Cercei asla onlarla olmak istemedi, düşmanlarının ölmesini içkisinden yudumlayarak izlemek istedi.

Cercei’nin asıl amacı; Demir Bankasından alacağı parayla, Essos’taki Altın Birlikten 20.000 asker alıp, Büyük Savaşa ihanet etmekti. Euron Greyjoy’unda hepimizi ters köşe yaparak, Demir Adalara değil, askeri birliği taşımak için Essos’a yola koyulduğunu öğrenmiş olduk. Tam da beklediğim bir şeydi bana soracak olursanız. Cercei’nin aklındaki “ben değil onlar ölsün” düşüncesi yok olacak gibi durmuyor. Büyük ihtimalle wight’lar yüzemediği için Euron Greyjoy’la evlenerek Büyük Savaşın geçmesini beraber bekleyecekler. Wight’lar yüzemeye dursun, Gece Kralımız’ın ejderhası var, ondan nasıl kaçacaklar acaba merak ediyorum 🙂

Bizimkilere yardım etmemesi ne kadar üzücü olsa da Jaime’nin sevdiği kadının, kız kardeşinin gerçek yüzünü anlamasına sevindim. Çünkü Jaime’nin gözünü aşk öyle bir kör etmişti ki Cercei’nin nasıl acımasız olduğunu fark edemiyordu. Atını alıp uzaklara gitmesi bize bir çok şeyin işaretini verdi. Bence 8.sezonda Jaime, Lannister ordularını da yanına alarak, Kuzey’e savaşmaya gidecek. Jaime’nin de o savaşta olması tadından yenmez doğrusu. Düşünsenize Jon ile beraber omuz omuza savaşıyor..

En çok sevindiğimiz şey Lord Baelish’in sonunda “adaletini” bulması olmuştur herhalde. Geç oldu ama ne demişler,adalet adalettir. Tam da tahmin ettiğim gibi Bran,Arya ve Sansa aslında Lord Baelish üzerinde plan kuruyorlarmış. Bran’in sonunda bir felaketi engellemesine sevindim. Eee Littlefinger, gün olur devran döner! Ned Stark bile öldü, sen mi ölmeyeceksin be!

 

Sezonlardır beklediğimiz bir diğer sürpriz de Jon ve Dany’nin ilişkisiydi. Jon, Dany’nin kapısını çalarken, arkadan Bran’in Jon’un kimliğini anlatması bence EFSANE olmuştu.En başından beri aralarında bir aşk yaşanacağı belli olan tahtın varisleri, hepimizin kalbini hoplattı. Gerçekten saygıdeğer Got hayranları, Jon’un Dany’nin gözlerine bakıp, onu öperkenki ifadesi sizce de harika değil miydi! ADETA MEST OLDUK! Fakat kafamı karıştıran nokta şu oldu Tyrion, Jon Dany’nin odasına giderken neden öyle üzgün ve kederli bir şekilde baktı? Dany’e karşı bir aşk hissettiği için mi, yoksa Dany’nin kötü şeyler yaşamasından korktuğu için mi? Bana soracak olursanız, Dany’nin Lyanna Stark’ın kaderini yaşaması mümkün. Yani Jon’un bebeğini doğururken ölmesi ve bu bebeğin “müjdelenen prens” olması vesaire. Tyrion bence harika bir kraliçe eli ve kraliçesinin başına gelebilecek şeylerden büyük korku duyuyor.

Benim bu finaldeki favori sahnem, Bran’in “gerçekleri” Samwell Tarly’e anlatmasıydı.

“O babamın oğlu değil. Rhaegar Targaryen ile halam Lyanna Stark’ın oğlu. Dorne’daki bir kulede doğdu. Soy adı aslında ‘Snow’ değil, ‘Sand’.”

“Değil.”

“Dorne’daki piçlere Sand denir.”

“Hisarda yüce rahibin günlüğünü çevirdim. Rhaegar ile Elia’nın evliliğini kaldırmış, Rhaegar ile Lyanna’yı gizli bir seremonide evlendirmiş.”

Bran’in geçmişe giderek, Lyanna ile Rhaeger’ın evliliğini görüp, Jon’un gerçek adını öğrenmesi tüylerimi diken diken etti.

“Robert’ın isyanı bir yalan üzerine kuruluymuş..”

“Halama tecavüz etmemiş veya onu kaçırmamış, onu sevmiş, halamda onu.”

Bunca yaşanan acımasız şeylerin, bunca ölümlerin, Targaryen hanesinin 300 yıllık hükümdarlığının ve soyunun bitişinin, aslında “gerçek” bir aşktan fakat yalan sebeplerden bitmiş olması insanı derin bir kedere boğuyor.

Lyanna ile Ned’in geçmişteki sahnesine gittiğimizde gözlerimiz doluyor.

“Onun ismi Aegon Targaryen.”

En başından beri bu ismi duymak, özellikle Lyanna’nın ağzından duymak, Rhaegar ile Lyanna’nın aşkını hissetmek istemiştik. Sanırım 7 sezon boyunca gördüğüm en güzel, en duygusal, kalbimde en derin hissettiğim sahne bu sahne oldu. Bir kez daha anladım, Game of Thrones bizlerin görebileceği gelmiş geçmiş en iyi dizi.

Biz bu sahneye heyecanlanırken, Gece Kralımız, ‘buz ejderhasını’ kullanarak, yüzyıllardır yıkılmayan duvarı yıkmış ve “Büyük Savaş” için yüz binleri aşan ölü adamları ve kesin adımlarıyla Güney’e doğru ilerlemeye başlamıştı.

Peki ya 8. sezon da ne olur?

8.sezon’un 2019’un ilk yarısında başlayacağı söylendi. Eğer böyleyse biz hayranlar çok kıvranacak. Senaryoya dair çok şey yazılıp çizildi, senaryo sızdırıldı dendi, ne kadar doğru neler olur hiçbir şey kesinleşmiş değil.

Fakat emin olduğum ve sizinle paylaşmak istediğim bazı şeyler var.

Jaime’nin Lannister ordusunu alıp, Büyük Savaşa katılacağını ve bu sırada Cercei’nin Euron ile evlenip adalara kaçacağını düşünüyorum. Çünkü şuan elinde kalan tek şey çocuğu ve onu korumak için elinden geleni yapacağına da eminim.

Bran, Jon’a daha doğrusu Aegon demeliyim, gerçekleri söylemekte kararlı. Jon Targaryen kimliğini öğrenecek ve Dany ile beraber tarihini de öğreneceği bir aile buluşması yaşayacak. 8. sezon son sezon olacağı için ölüm herkes için kaçınılmaz olacak. Hatta Jon ve Dany’den en az birinin öleceğine eminim. Ee Game of Thrones bu, asla mutlu aile tablosu göremeyiz!

Dany’nin Jon’dan hamile kalacağını, ya bebeği doğururken ya da bebeğin düşmesi sonucu öleceğini düşünüyorum. Umarım yanılırım da Aegon, Dany ve küçük prensimizin yöneteceği, yeniden asırlık Targaryen hükmü başlar.

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim, bazı kanallarda gördüğüm ‘Bran aslında Gece Kralı’ teorisine inanmak istemiyorum. Olur mu olur ona bir şey yok. Ama eğer öyleyse kalbimizin buna dayanabileceğini pek sanmıyorum.

Umarım biz hayranların kalbi kırılmaz da, şöyle destansı bir final sezonu izleriz. Umudunuzu kaybetmeyin saygıdeğer Got hayranları ama şunu da unutmayın:

Tehlikede olacağız. Çünkü kış hepimiz için geldi.

Ned babamızın da dediği gibi ; Karlar düştüğünde ve beyaz rüzgarlar estiğinde, yalnız kurt ölür ama sürü yaşamaya devam eder.”

Beraber ve esen kalın. Yeni sezonda çok eğleneceğiz,görüşmek üzere!!!