tds_thumb_td_300x0
YağHaz’sal Replikler!

“İmkansız zaman alır.”


Bu cümle iki sezon boyunca, YağHaz’ı heyecanla ve sabırla beklememize sebep oldu. Belki doyamadık hatta eksik kaldık ama… Cümleyi kuran kişi Yağız’dı, Hazan’a ondan özür dileme ihtimali olduğunu söylüyordu onun tavırlarını anlamaya çalışıyordu belki de. Hazan bunun, onun için ‘imkansız’ olduğunu söyledi ve bir hışımla gitti yanından. Yağız Hazan’ın arkasından söyledi bu cümleyi… Gelecekte karşılarına çıkan her engele ve imkansızlığa rağmen, Hazan’ın ona olan öfkesine, nefretine rağmen büyük aşk yaşayacaklarının mesajını vermiş sanki…

Aşk hayal, gerçek sensin.”


Yine Yağız tarafından Hazan’a söylenmiş bir cümle… Hazan aşk sandığı bir hayranlık yüzünden hayalkırıklığı yaşıyordu. Yağız Hazan’ın gitmek istediğini öğrenince onu kalmaya ve savaşmaya ikna etmek istedi. “Kalıp savaşmayacak mısın? Bu kadar güçsüz müsün?” dedi. Hazan Sinan için savaşamayacağını onun adi bir yalancı olduğunu söyledi, ağladı… Yağız alayla karşılamıştı bu durumu, o zamanlar ‘aşk’ olayını tam anlamıyla çözmediği için… Hazan’a önemli olan olanın kendisi olduğunu anımsattı, sadece kendisi için savaşması, mücadele etmesi gerektiğini anlatmak istedi.

“Aşk iradeni de zorlamalı!”


Hazan kendisine göre aşk’ın tanımını yapıyordu. Onun için aşk zor olmalıydı, kişinin benliğini, mantığını, sınırlarını zorlamalıydı ve asla kolay olamamalıydı… Hazan tanımladığı gibi bir aşk yaşadı gerçekten. Onun Yağız’a aşık olduğunu anlaması, kabullenmesi, aşkını yaşamaya ve korumaya karar vermesi hiç de kolay olmadı. Yağız Hazan’ın uzun ve kendisine göre ‘süslü’ olan tanımlamasından sonra söyledi bu cümleyi. Yağız’ın aşkını uzun süre içinde yaşamasına ve söyleyememesine sebep olan şey de iradesiydi. O da kendisine göre aşkın onu nasıl zorladığını anlattı aslında burada…

“Ben çok kötü bir şey yaptım. Yapmadım ama… Yaptım! Nasıl oldu nasıl böyle bir anda oldu bilmiyorum ama ben aşık oldum.”


Yağız aşkını anlamaya başlamıştı yavaş yavaş. Engelleyemediği, öngöremediği garip bir duygu sarmıştı etrafını. Kendi kendisine sürekli böyle bir şey olmadığını söylese de biliyordu işte Hazan’a aşık olmuştu. Annesine anlatmaya gitti utana sıkıla sadece orada açıkca tüm hissettiklerini anlattı. Sonra da kardeşini üzmeyeceğini söyledi annesine her zaman ki gibi onu koruyacağını… “Ben yalnız olanım… Yalnız kalıcak olanım.” dedi. Bir bölüm sonra da kendi duygularını hiçe sayıp Sinan ve Hazan’ı barıştırdı.

“Aşk yaşanmadığında artık ölümsüz.”


Bu cümle Hazan’dan ya da Yağız’dan gelmedi. Onların aşık olduğunu anlayan adım adım buna tanık olan Ece’den geldi. Yağız’ın Hazan Sinan ikilisini eve kitlediği günün akşamı. Ece Yağız’ın duygularını bu şekilde yok edemeyeceğini söyledi aslında. Aşk yaşanmadığında olduğu gibi kalıyordu çünkü saf ve tertemiz… Öyle de oldu zaman geçtikçe Yağız’ın aşkı önleyemediği bir şekilde büyüdü ve güçlendi. Hatta Hazan bu aşkın başkasına ait olduğunu düşünüp, kıskanmıştı da…

“Hiç fark etmeden nasıl alışmışım sana. Kızmak, sövmek, omzunda ağlamak, beraber bir yola baş koymak derken fark etmeden kanka olmuşuz.”


Bu cümle Hazan’dan gelmişti. Yağız Amerika’ya giderken vedalaştıkları zaman. Hazan Yağız’ın gidecek olmasına o kadar üzülmüştü ki, eksikliğini hissedeceğini biliyordu. Kendisini uzun zamandır belki de sadece Yağız’a karşı bu kadar yakın hissediyordu. O an bu durumda hissettiği şeyi tanımlayamadı, adını koyamadı ve ‘kanka’ deyiverdi… Tabi bu kankalık olayı daha sonra Yağız tarafından kendisine acı bir şekilde hatırlatıldı..

 Sırayla efsaneleşmiş her repliği bu şekilde yorumlamayı planlıyorum, bu yazıda sadece belirli bir bölüm aralığındakiler bulunuyor. Umarım bu türü seversiniz ve ben de yazmaya devam ederim. 🙂

Yağız ve Hazan cephesinde neler oluyor?

Fazilet, Hazan’ın çıkarlarını korumak için ortalığı karıştıracak büyük bir adım atar.


Fazilet’in baskını Hazım ve Sinan’ı zor durumda bırakırken, Fazilet ve Kerime hesaplaşmasında yaşananlar Hazım’ın tüm dikkatini Yağız ve Hazan’ın üstüne çeker. Hazım, Kerime’den kendi yöntemleriyle kurtulsa da içine düşen şüpheden kurtulması kolay olmayacaktır. Hazan ve Yağız birbirleriyle yüzleşmekten köşe bucak kaçsalar da içlerindeki fırtına peşlerini bırakmaz. Bilmedikleri şey ise bu fırtınaya sürüklenirken yalnız olmadıklarıdır. Hazan ve Yağız var güçleriyle birbirlerinden uzak durmaya çalışırken, Yağız’ın Nil’le ilgili Sinan’la yüzleşmesi kopacak fırtınanın ayak sesleridir.

Hazım’ın şüphelerinin peşinden gitmesi Fazilet’in gözünü korkuturken, Ece’nin Hazan ve Yağız’ın arkasında durmasıyla saflar sıkılaşmaya başlar.

Diğer yanda yalıda arkasından dönen dolapların peşine düşen Yasin ve Yasemin’den kurtulamamanın verdiği öfkeyle deliye dönen Gökhan, kendilerinden saklanan akıl almaz gerçeklerle en ağır şekilde yüzleşmek üzeredir.

Hazım ise yüzleştiği gerçekle, en hassas noktasından, babalığından sınanırken Fazilet, Hazan’ın çıkarlarını korumak için ortalığı karıştıracak büyük bir adım atar.

Fazilet Hanım ve Kızları, Yeni Bölümleri ile Cumartesi Star’da!

error: Korunan İçerik!