Emel Çölgeçen: “İlk hayalim danstı sonra evrildi ve oyunculuğa dönüştü”

Aliye’nin tatlı mı tatlı Meriç halası, Poyraz Karayel’in kapalı kutusu Sema Koral’ı ve canlandırdığı daha birçok karakter ile hafızalarımıza kazınan Emel Çölgeçen ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Son olarak Kalbimin Sultan’ında Esma Sultan rolüne hayat veren güzel oyuncu, 2019 senesinde seyirci karşısına yeni bir tiyatro oyunu ile çıkacak.

Sizi Emel Hanım ile oyunculuk, diziler, tiyatro ve yeni yıl üzerine gerçekleştirdiğimiz tatlı sohbetimizle baş başa bırakıyoruz;

1) Merhaba Emel Hanım, öncelikle “Ne İzledik” ekibi olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Aliye’nin Meriç’i, Poyraz karayel’in Sema’sı derken bir çok kez ekranlarda gördüğümüz Emel Çölgeçen aslında kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz ?

İşini çok severek yapan, anı yaşamaya çalışan, özgürlüğüne oldukça düşkün, kimi zaman deli dolu, kimi zaman durgun, yaratmadığında huzursuzlanan, çokça meraklı bir kadınım…

2) Hayatınızdan/bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ? Hiç geri dönüp baktığınızda keşke bunu da yapsaydım/yapmasaydım dediğiniz bir şey ya da değiştirmek istediğiniz bir olay var mı?

Evet bunu yazarken de mutlu oldum, hayatımdan çok memnunum, iyi ki… Hayat inişleri çıkışları olan çok uzun bir yolculuk, bir macera bence. Geçmişimde değiştirmek isteyeceğim bir şey yok aslında. Çünkü hatalarımla, başarılarım ve yenilgilerimle BEN oldum. Bu yüzden bir şeyi değiştirmek ya da keşke yapmasaydım demek haksızlık sanki. Ama bir pişmanlığım var o da sigara ile tanışmış ve uzun süre beraber yolculuk etmiş olmak. Ondan da kurtulma yolundayım başaracağıma inanıyorum…

3) Ölmeden önce yapılacaklar listesi tarzı bir şeye sahip misiniz? Eğer varsa özel olmayan birkaç maddeyi öğrenebilir miyiz? 🙂

Tabi ki var, kimin yok ki hayalleri, istekleri. Peru’yu görmek çok istiyorum, Yağmur Ormanları’nı, Afrika’yı yani değişik kültürlerle tanışmak, oralarda biraz vakit geçirebilmek istiyorum. Bir de bir köy evi istiyorum sebzelerimi bahçemden topladığım, sessiz huzurlu bir evde yaşamak hayalim. Şehirden uzakta, beton yerine ağaç ve gökyüzü ile kucaklaştığım bir köy evim olsa…

4) Size uğurlu geldiğini düşündüğünüz, yanınızdan ayırmadığınız bir eşyanız veya toteminiz var mı ? (Özellikle sahneye çıkmadan önce )

Aslında yok. Şimdi siz sorunca düşünüyorum da eskiden böyle totem objelerim olurdu ama şimdilerde pek kullanmıyorum böyle şeyleri. Aslında bu tür tatlı gelenekleri seviyorum. belki yeniden bir objeyle bütünleşmek eğlenceli olabilir. Sahneye çıkmadan evvel olmazsa olmazlarım var tabii ki. Mesela en az 10 dakika sessizlik isterim kuliste, eğer mümkün değilse ( kalabalık bir kulis ise) o zaman bir alan bulurum mutlaka kendime, sadece nefesimi duyacağım bir on dakika iyi gelir bana…

5) Boş vakitlerinizi nasıl değerlendirmeyi tercih ediyorsunuz? Herhangi bir sporla ilgileniyor musunuz?

Aslına bakarsanız boş vakitlerimde bazen ne yapacağımı şaşırıyorum. Birikmiş yığınla kitap arasında kaybolmayı mı seçmeliyim, uzundur görüşemediğim arkadaşlarımla mı buluşsam, yoksa kaçırdığım filmleri mi izlesem, sadece keşfederek, amaçsızca sokaklarda mı dolansam, ya da pijamaları hiç çıkarmadan evimde koltukta keyif mi yapsam.. Az vakit ve özlenen çok şey var. Çocukluğumda sporla çok ilgiliydim, tenis oynadım, yüzdüm… Şimdi artık kendi sporumu kendim yapıyorum. Yürümek vazgeçilmezim. Bir arkadaşım oturduğum semtte bir Yoga studyosu açıyor heyecanla onu bekliyorum şu sıralar. 🙂

6) 1994 yılı itibariyle tiyatro sahneleri, 2004’te de Aliye ile birlikte başlayan kamera önü oyunculuğu derken, hayallerini gerçekleştiren bu güzel kadın, bu işi yapmaya ilk ne zaman karar verdi ?

Çocukken… Aslında ilk hayalim danstı sonra evrildi ve oyunculuğa dönüştü. İzlediğim filmlerin repliklerini ezberleyip ayna karşısında oynardım mesela, çok net bir çocukluk anısı bu bende. Sonra yıllar geçti bu isteğim geçmedi. bir de kimse ile paylaşmamıştım bunu. Kendime sakladığım bir sırdı neden bilmiyorum, o çocuk aklımla tepkilerden çekindim sanırım. Ama sonunda hayalimi gerçekleştirdim ve çok mutluyum, şükran doluyum diyebilirim.

7) Hobileriniz nelerdir peki, hiç fobiniz var mı?

Hobiler benim için önemli, evde minik bir hobi köşem var. Resim yapmayı seviyorum, yazmayı da, kağıt ve kalem her zaman hayatımın bir parçası oldu benim. Seramik ve porselen yapıyorum boş vakitlerimde.. Atelier 13 isimli seramik atölyesine yıllardır aboneyim diyebilirim. Bir de tığ öğrendim, bir çeşit meditasyon benim için. Arkadaşlarıma minik hediyeler yapıyorum, çok keyif alıyorum.

8) Sizce oyunculuk doğuştan gelen bir yetenek mi yoksa eğitimle herkes iyi bir oyuncu olabilir mi?

Her iş için geçerli şöyle bir denklem var; yetenek %10, çalışmak %90 diye. Ben bu görüşe katılıyorum.. yetenek ne kadar önemli tartışılır ama bir insan çok çalışarak her şeyi başarır bu su götürmez bir gerçek. Çalışmak; yorulmadan, durmadan hep…

9) Her oyuncuya mutlaka sorulur ama, oynamayı özellikle istediğiniz bir karakter ve tür var mı?

Aslında öyle ‘özel’ bir karakter yok, beni heyecanlandıran her rolü canlandırmak isterim. Artık aktrislerin daha fazla şansı var çünkü sonunda kadın hikayeleri merak ediliyor. Eskiden erkek hikayelerinin olduğu işler daha fazla olurdu.. Şimdi dünya bizlerin hikayeleri ile daha çok ilgileniyor. Ne mutlu bizlere…Bu çok heyecan verici benim için… 

10) Başka bir meslek seçecek olsanız bu ne olurdu?

Hiç düşünmedim ama herhalde yine bir sanat dalı olurdu. Ressam olabilirdim belki ya da bir yazar… Bilemiyorum, tek bildiğim üretmediğim zamanlarda çok mutsuz olduğum.

11) Sıkı bir iş temposunda çalışıyorsunuz. Bu yoğunlukta sizi motive eden şey nedir?

Öncelikle işimi çok severek yapıyorum, bence en önemli şey bu. Ve mesleğimin en güzel yanı hiç bitmeyen bir öğrenme sürecinin içinde olmak. Yeni hikayeler, yeni karakterler, yeni iş arkadaşları, çok özel bir serüven. Motivasyonu tüm bu saydıklarım ve saymayı unuttuğum dana bir sürü şey sağlıyor benim için.

12) Şu ana kadar yer aldığınız dizi/filmler arasında en zorlandığınız sahne neydi, nasıl baş ettiniz?

Soğuk hava koşulları benim için her zaman zor. Üşümek ile baş etmek biraz yorucu açıkçası ama nasıl oluyor derseniz bilmiyorum. Kayıt sesini duyunca her şey duruyor, kestik sesi ile de buz gibi hava hemen hatırlatıyor kendini. Sanırım en soğuk set günüm Kapadokya’daydı. -16 derecede sabaha kadar süren bir dış gece çekimi yapmıştık Fikret Kuşkan ile beraber, gerçekten çok zordu.

13) Sık sık sinemaya gider misiniz, en son izlediğiniz film neydi?

Ah keşke elimde olsa her gün giderim ama maalesef pek yapamıyorum. Bohemian Rapsody’yi izledim en son. Başka Sinema’yı yakından takip ediyorum. İyi ki varlar…

Geçen tiyatro oyunu “popüler gerçek”

14) Yeni bir tiyatro oyunu provalarında görüyoruz sizi, nasıl gidiyor? “Aslında Özgürsün ” oyunundan bahsetmek istediğiniz kadarıyla bahsedebilir misiniz? ( Karakterinizden, partnerinizden, bizleri neler beklediğinden vs. )

Heyecan verici bir serüven. Hem Duygu Asena’yı anmak çok özel, hem de yeni kurulan bir tiyatronun parçası olmak. Ali Kemal Güven hem yönetmenimiz, hem de kitabı oyunlaştırmış, bence çok da temiz bir metin çıkmış ortaya. Project As Tiyatro da Seda Özkaraca ve Ali Kemal Güven’in çalışmasıyla daha nice güzel oyunlara perde açacak diye düşünüyorum. Rol arkadaşım Pelin Öztekin. Oyunumuz iki kişilik kadın oyunu ve biz çok keyifle çalışıyoruz yeni yılda seyirci ile buluşmayı iple çekiyoruz.

15) En sevdiğiniz dizi/film ve en sevdiğiniz yazar/kitap nedir?

Bir şeyin enini belirlemek diğerlerine haksızlık sanki. Kitap değil de yazarların olduğu bir öneri listesi söyleyebilirim ama ; Ayfer Tunç, Hakan Günday, Melisa Kesmez, Haruki Murokami, Turgut Uyar , Oğuz Atay, Amin Maalouf bu liste uzar gider…

Dizi olarak da, A Hanmaids Tale, Bartu Ben, Masum, Dark, bu liste de uzar gider sanırım. 🙂

16) Size 3 kelime verip, çağrıştırdığı şeyleri öğrenmek istiyorum. Tek kelime olarak 🙂

Güzellik – Doğa

Mucize – Yaşamak

Kadin – Güç

Vaktinizi ayırdığınız için teşekkürler. Son olarak, bu röportajı okuyacak sevenlerinize ve bizlere neler söylemek istersiniz?

Okuyucularımıza ve sizlere öncelikle sürprizlerle dolu bir 2019 dilerim. Hayata ve kendinize inandığınızda, endişeleri bir kenara bırakabildiğinizde mutluluk hemen kapının ardında bizleri bekliyor. Hayallerden vazgeçmeden, sanat dolu bir sene olsun… 

Emel hanım’a, iyi dilekleri için, kendi adima ve ekibimin adına teşekkür ediyorum. Menajeri Duygu Gürler’e, beni menajeriyle irtibata geçiren canım Büşra Kalaycı’ya burdan hem kendi adıma, hem ekibimin adına teşekkür ederim.
Neİzledik ekibi olarak, Emel Hanım’a yeni tiyatro oyunu için başarılar ve alkışının bol olmasını diliyoruz. 🙂