Alina Boz | Hazal & Azra Karşılaştırması

Yayınlandığı dönemde çok ses getiren Paramparça’yla tanıdığımız, son dönemde Trt1’in sevilen dizisi Elimi Bırakma’yla dikkat çeken güzel oyuncu Alina Boz’dan bahsedeceğiz bugün. Canlandırdığı iki karakterden ve onlara nasıl tarzlar yarattığından.

Çoğumuz Hazal Gülpınar olarak tanıdık onu. Yaşadığı hayattan memnun olmayan, para düşkünü, huysuz, dikbaşlı, zor bi genç kız. Babasının yaptıkları yüzünden zorlaşan hayatlarında canla başla mücadele eden bir annesi ve dengesiz bir halası vardı. Hep huysuz bir çocuk olarak izledik Hazal’ı. Sevilmek yetmiyor, hep daha başka şeyler istiyordu. Başta para, şan, lüks olmak üzere, başkalarının hayatlarında gözü vardı ve sürekli hatalar yapıyordu. Etrafındakileri üzüyor, onlara ve kendine zarar veriyordu. 

Hayatlarını değiştirecek gerçeği, yani aslında Gürpınar ve Cihan’ın kızı olduğunu öğrendikten sonra her şey daha da kötüleşti. Kıskançlık krizlerini, hırslı hallerini, saldırganlıklarını çok kez izledik Hazal’ın. Doyumsuzdu, açgözlüydü belki ve daha sayabileceğimiz bir sürü kötü özellik. Çoğu zaman yaptıklarını şok içinde ve dehşete düşerek izledik. Herkesin kolaylıkla “kötü” diyebileceği bir karakterdi ama zaman zaman insanları arada bıraktı. Yaralıydı da çünkü.

İlgili resim

 

 

 

 

 

 

 

Onu ve annesini bırakıp giden, terk etmiş bir babası ve genç yaşında çok zorluk gördüğü bir hayatı vardı. Kendini törpülemeyi pek başaramadı. Hem Gülseren’i, hem Dilara’yı hem de Cihan’ı o kadar çok üzdü ki evden kovulduğunda, azar işittiğinde ya da kötü bir şey yaşayıp ağladığında seyirciler bir oh çekti. Üvey kardeşi Cansu’yla yaşadıkları da cabası. Kimine köre saf kötü bir insandı, kimine göreyse çok hatalar yapmış sevilmek isteyen bir kız. 

paramparça hazal ile ilgili görsel sonucu

Çoğunluğun nefret ettiği bir karakter olduğunu varsayarsak, Alina Boz’un genç yaşında çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Hazal’ın hırslarını, kinini, öfkesini çok güzel yansıttı ve izleyicinin inancını kazandı. Gerçek hayatta çok tatlı sevimli bir insan olmasına rağmen dizide bu kadar sevilmemesi, tahammül edilemeyecek derecede itici olabilmesi sahiden başarı. Ekip arkadaşlarıyla olan güzel ilişkisi ve samimiyetine girmiyorum bile.

Gelelim Azra’ya.. İki gözümün çiçeği, yakın zamanda veda ettiğimiz dünya güzeli anne. 

elimi bırakma azra ile ilgili görsel sonucu

 

 

 

 

 

 

 

 

Hazal’ın aksine, o kadar iyi kalpli, iyi niyetli, zarif, hanımefendi bir karakter çıktı ki karşımıza, ben şahsen ilk izlemeye başladığım dönemlerde çok şaşırdım. Alina Boz’un üstüne bu karakter de çok yakışmıştı çünkü. Elimi Bırakma’da çoğunlukla acı çeken ama aslında neşeli de olan karakterini hepimize sevdirdi. Alıştık ona. Babasını kaybetti, kardeşini kaybetti, sevdiği adamı kaybetti, evladını kaybetti.. İlk bölümdeki babasının öldüğü sahneden tutun da, Mert’in cenazesine, bebeğin kaybettiği ana kadar her acısını hissettirdi bize. 

Hüzünleri kederleri kadar sevinçlerini de yaşadık Azra’nın. Cenk’in ona aşık olduğunu annesine itiraf ettiği an, hamile olduğunu haber verirken dolan gözleri, güzel şeyler duyduktan ya da yaşadıktan sonra karşısındakine sarılması.. Hepsinde biz de oradaydık sanki. Öyle içtendi.

İlgili resim

Güçlü de bir kadındı Azra. Yaşadığı onca şeye rağmen zorlukların üstesinden gelip hayatla olan savaşını kazanmayı başardı. Defalarca yıkıldığına şahit olduk. Hassas yüreğinin kaldıramadığı acılarla yüzleşmek zorunda kaldı, terk edildi, haksızlıklara uğradı. Ama hiçbir zaman benliğinden uzaklaşmadı. Kimseye değil kötülük yapmak, en ufak zararının dokunduğunu bile görmedik. Vicdanlıydı çünkü, yapamazdı.

Hazal gibi n’olursa olsun sığınabileceği bi babası yoktu, erken veda etmişti ona ama en zor anında “elimi bırakma” diyen dünyalara bedel bir kardeşi ve onu her şeyden çok seven bir Cenk’i vardı. Çok gelgitleri oldu, kendi içinde çok çatıştı duygularıyla ama hep masumdu.

Aslında hayat dolu olan bu karakteri izlemek çok güzeldi. Eğlendiği, muzurluk yaptığı, güldüğü, şaşırdığı anların her biri özeldi. Utangaç Azra’yı da çok güzel oynadı Alina, hayalkırıklığına uğramış Azra’yı da. Endişelenen, ölümden dönüp korkan Azra’yı da gördük, sevinç gözyaşları dökeni de.

Ezildiği, üzüldüğü anlar çok oldu ama son sezonda kendine güvenen aklı başında haliyle hepsinin karşılığını verdi bize. Hakkını savunan, mücadele eden, kötülere karşı zekasıyla mücadele eden.. Hiçbir zaman yanlış yolu seçmedi Azra. Hatalarının hiçbiri kötü niyetinden kaynaklanmıyor, aksine sevdiklerini korumaya çalışıyordu. Fedakardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Her iki karaktere de çok güzel hayat verdi Alina Boz. Bu kadar zıt ve zor iki kişiyi de hakkıyla oynayıp sundu bizlere. Hırçın bir Hazal ve son derece soft bir Azra izledik uzuun sürelerce. Gerçek hayattaki mütevazı halleri ve sempatikliğiyle de binlerin sevgisini kazandı. Yolu çok açık, inşallah daha nice projelerde farklı rollerde görme şansımız olur kendisini.

Destekçisiyiz, sevgilerle..