tds_thumb_td_300x0
En Güzel Giyinen Kadın Karakterler!

Herkese merhabalar. Bugün çok keyifli bir konu için bir aradayız! Yerli dizilerimizde yer alan birbirinden güzel kadın karakterlerimizin, gözlere şenlik kıyafetleri! Bir diziyi ya da filmi izlerken, senaryo, oyunculuk kadar görselliğin de önemli olduğunu düşünüyorum. Tabi görsellik de yalnızca mekanlar, çekimler ve ışıklarla sınırlı kalmıyor. Kostüm, izleyicinin seyir zevki için çok mühim bir nokta. Sırf bunları incelemeyip bulmak adına açılmış yüzlerce sayfa var sosyal medyada. Tabii ki biz o kadar dallandırıp budaklandırmadan tertemiz, net bir derleme oluşturacağız. Bir karakteri izlerken aklımızda huyları, söyledikleri ve ne giydiği kalır. Duyulan ilginin de sebeplerinden biridir çoğu zaman. İzleyiciler tarafından örnek alır, bi’nevi ikona dönüşür. Tarzı aklımıza kazınır.

Şimdi karşınızda, her biri birbirinden özel kişilerden oluşan şıklık geçidi! Keyifli Okumalar.❤

 

Poyraz Karayel – Ayşegül

Buna karşı çıkabilecek tek bir kişi bile tanımıyorum. Dünyanın en güzel Ayşegül’ü olduğu yetmiyor, bir de üstüne şahane giyiniyordu bizim kız. Etekleri, tişörtleri, kazakları, takıları. Hepsi dün gibi aklımızda. Ayşegül’ü izlerken aynı zamanda defile izler gibiydik kimi zaman. Güzel vücudu ve bal rengi saçlarıyla öyle güzel taşıyordu ki her giydiğini. Bu konu geçtiğinde akla gelen ilk isimlerden olmayı her zaman başardı. Topuklularıyla yürümüyor, adeta yolları fethediyordu!

 

İstanbullu Gelin – Süreyya

Binlerce kombin gördük belki üstünde. E tabi giyen kişi Aslı Enver olunca, binlerce güzel kare demek oluyor bu. Yazın ayrı kışın ayrı güzeldi Süreyya. Salaş, efil efil rengarenk kıyafetler bir yana, simsiyah, asil kombinler diğer yana! Sahnedeki zarif hallerini de unutmamak lazım. Hepsiyle göz dolduruyordu. Giydiğinin hakkını vermek diye buna derim ben. Anlaşma yapan markaları çok tebrik ediyorum, o kadar doğru bir seçim ki!

 

Elimi Bırakma – Azra

Azra ilk bölümden beri o kadar güzel giyiniyor, o kadar güzel giyiniyor ki aklımı kaybedeceğim. Birbirinden güzel etekleri, asalet diye bağıran bluzlar, şıngır şıngır küpeleri. Zaten çok güzel olan bir kadının ayrıca bu kadar özenli giydirilmesi müthiş bir olay. İnsan defalarca hayran oluyor. Ayrıca Alina’ya her renk de çok yakışıyor. Açık tonlar, koyu tonlar, düzler ve desenliler. Her bölümde birbirinden olay şekillerde çıkıyor karşımıza. Buradan ekibe ve styling sorumlularına sesleniyorum, elinize emeğinize sağlık. Bize böyle başarılı bir iş sunduğunuz için sonsuz teşekkürler!

 

Fi – Duru

Davranışlarını boşverelim, giydiklerinle tam minnoş bir ev kedisiydin sen Duru. Zaten zamanında çok yazıldı çizildi, hakkında konuşuldu. Psikolojik tespit ve analizler yapıldı. Neyi yansıtıyordu, nelerin habercisiydi bilmem. Benim tek bildiğim o toz pembelerin çok güzel olduğu. Kusursuz fiziğine, ettiğin danslara çok yakışıyordu. Dizi yayınlandıktan sonra, izler izlemez bulunup alınıyordu kıyafetlerin, markalar didik didik ediliyordu muadiller oluşturma uğruna. 

 

Kiralık Aşk – Defne

Kızıl güzel.. Kendi spor stilinin yanında, Neriman İplikçi’nin hakimiyetine uğrayıp tarzını değiştirmek zorunda kalınca da yıktı geçti ortalığı. Sadece Ömer’in değil, izleyen herkesin aklını aldı. Dört gözle bekleniyordu işe gitmek için hazırlandığı sahneler. Şıkır şıkır bir Defne izledik bölümleer boyu! Tabii ki bu listede olacaktı. 

Elimi Bırakma | AzCen’i Neden Sevdik?

Öncelikle söylemek istiyorum ki, Elimi Bırakma’nın başrolleri Azra ve Cenk çiftinin bu denli sevilmesinin en önemli sebeplerinden biri Alp & Alina ilişkisidir. İkilinin arasındaki arkadaşlık öyle güzel, öyle tatlı ve sıcak ki, kesinlikle bu çiftin başarısının kaynağı bu durum. Hem resmi hesaplardan bizlere sunulan kamera arkası fotoğraf ve videolar, hem de Alp Navruz, Alina Boz ve ekipteki diğer kişilerin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar bunu kanıtlar nitelikte. Şimdi bunları yazarken gözümün önüne gelen anların hangi birini öveyim bilemedim şahsen, her biri maşallahlık çünkü! Ben bir de bu ikiliyi ilk baş biraz uyumsuz bulmuştum sanki laf arazmıda.. Ama izlemeye başlayınca bi gördüm enerjilerini, şimdi kurtarın beni kurtarabilirseniz. Methiyeler düzme faslımı burda noktalayıp Azra & Cenk’e geçmek istiyorum.

Bu ikilinin şöyle bir özelliği var, klasik ayrıl-barış, aşk acısı çek-ağla düzeninden gitmiyor hikayeleri. Bunlar elbette var, sonuçta bu aşk barındıran, ikisi odaklı bir dizi. Ama karakterlerimizin ikisi de yaralı, aile yarası. Hem geçmişten, hem günümüzden devam ediyor acıları üstelik. Babalarını kaybetmenin tarifsiz kederi bi yana, Azra’nın Sumru’dan çektikleri, Cenk’in annesinden gördükleri..

Hikayenin başından beri eksilmeyen, durulduğu an daha şiddetli geri gelen bir üzüntü silsilesi var anlayacağınız. Dolayısıyla izleyenleri de bekleyen bitip tükenmek bilmeyen bir ağlama, dram süreci var işin içinde. Bunca şey bir yana, Azra ve Cenk’in bireysel olarak hiç mi yanlışı yok? Elbette var. Her insanın olduğu gibi.. Onlar da hayatlarını yaşarken pek çok yanlış yapıyor ama telafi etme kısmını da çok güzel yapıyorlar. Birbirlerinin kıymetini gün geçtikçe daha çok anlamaları da artısı. 

Fedakarlıklar yapılıyor, cesaretler gösteriliyor, ipler bazen kopacak noktaya geliyor ama aralarındaki sevgi her şeyi çözmeye yetiyor! Her defasında bir yol bulunuyor. Cenk’i de Azra’yı da acılar içinde gördük kaç kez, ikisi de dibe düşmeyi öğrendi belki. E ama bunların yüzü hiç gülmüyor mu demeyin! İnsanın içini ısıtan, yüzünü güldüren  bir sürü anları da var tabii ki. Dizi dram temelli olmasına rağmen, bizleri yükselten onlarca sahne var. Hem komik, hem duygusal, hem de romantik.

Aynı hayat gibi, gerçekçi. Güllük gülistanlık da değil, sürekli kötü değil. Yer yer eleştirsek ve bazı şeyleri (olay, sahne, durum, replik, tavır) Azra ve Cenk hayatın içinden, doğala en yakın çiftlerden biri. Kesinlikle ülkemizde asla göremeyeceğimiz uçuklukta absürdlükler veya paçalarından özentilik akan sahte davranışlar görmüyoruz onlarda. Emeği geçenlerin emeklerine sağlık diyerek sizi kapanışa ışınlıyorum o zaman 👇

Bugün birbirine aile olmuş, birlikte büyüyen iki gencin hikayesini anlatmaya çalıştım sizlere. İki yaralı kalbin aşkını, dünyaya, yaşama olan savaşlarından bahsetmek istedim.

Umarım becerebilmişimdir.. Sevgilerle

error: Korunan İçerik!