Elimi Bırakma AzCen | İyi Ki Yanımdasın

 

Azra ve Cenk.. O ikisini birarada görmek hepimizi heyecanlandırıyor biliyorum. İkilinin setteki uyumları ve gerçek hayattaki arkadaşlıkları ekrana çok güzel yansıyor.

*************************************************

Cenk’in gelip Azra’yı fırçalamasından sonra çalan telefonla kapatmıştık önceki bölümü. Bu bölüme ise telefonda Mert’in sesini duyarak başladık. Tam ikisi birlikte Mert’i bulunduğu evden çıkarmaya çalışırken kadın geldi ve her şey mahvoldu. 

Büyük bir endişeyle eve vardıklarında karşılaştıkları manzara Azra’yı bitirse de yanında Cenk vardı. Onu ayakta tutmak için elinden geleni yaptı ve umudunu kaybetmemesi için sürekli telkin etti. Dizinin kilit noktası bu kelime zaten “umut”.

Eve giderken, karakolda, arabada hiç yanından ayrılmadı Azra’nın. Acısını paylaştı, en büyük destekçisi oldu. Onu kederiyle bi başına bırakmadı.

Mert’i bulacaklarının sözünü verdi defalarca, sonunda ikna etti Azra’yı. Her ne kadar işler yolunda gitmese de Cenk elinden gelen her şeyi yapacak ve Mert kurtulacak biliyoruz. Bu zor zamanları birlikte aşmaları ise ikilinin geleceği için çok önemli olacak. Azra gibi vefalı biri bu günleri asla unutmayacak.

“Shipper kalbiiim”çığlıklarınızı duyar gibiyim. Çünkü ben de sizden biriyim. Şu sahne kimin hoşuna gitmez ki? Üstelik Cenk uyanıp da omzunda uyuyan Azra’ya gülümseyerek bakmışken.. Pek sık ciddi yüzünü bozduğunu görmediğimiz beyefendi bu kızın yanında sürekli bu vaziyette. Ama merak etme, biz de senin kadar mutluyuz.,

Bu kadar yakışmak zorunda mıydınız insafsızlar..

Azra’nın mahcup ve utanmış tavırları, Cenk’in bakışları.. Bu kadar dert tasa içinde yüreğimizi ferahlatan birkaç güzel detay oldu. Siz çok güzel olacaksınız çok!

İçimin gittiği bir diğer sahneden bahsetmek istiyorum. Kardeşine bir şey olacak korkusundan ağlayan Azra’nın yüzünü avuçları içine alan bir Cenk Çelen. Ekran görüntüsü almayı dahi zorlaştıran kısalıkta bir andı ama yetti. Sıcacık bir his, yüreğe dokunan cinsten.

Çaresizliğe uzatılan bir yardım eli. Ben böyle tanımladım Cenk ve Azra’yı. Daha şimdiden birbirlerine bu kadar deva olmayı başarmışken, biraz zaman geçince kim bilir daha neler olacak.. 

Geleceği bilmiyoruz ama içimizi ısıtacak biliyoruz. Tarifi zor bir sevgi bu. Şu fotoğraftaki sahne çok güzeldi. İyi ki yazılmış, iyi ki atlanmamış. Cenk’in sürekli koruyup kollayan tavrı benim çok hoşuma gidiyor. Azra’yı sımsıkı tutması bi yana, onun da elini Cenk’in elinin üstüne koyup tutması diğer yana :’)

Bu sahneye değil cümleler, şiirler yazılır ama bakmayın. Sevimlilik ötesi bir şeydi. Konuşmaları, birbirlerine bakmaları, gülmeleri. Söyledikleri. Kalp atışlarımızı hızlandıran şeyler bunlar sayın yönetmenim,senaristim. Yaşadıkları durum çok güzel. Sırf bol bol izleyebildiğimiz için dizinin uzunluğundan şikayet edemiyorum düşünün artık.

Cenk her fırsatta yanında Azra’nın. Asla yalnız kalmasın, tek başına savaşmasın istiyor. Bu süreç de onları yakınlaştırıyor. Bize de keyifle seyretmek düşüyor.

Aç mısın hemen bir şeyler alayım mı ” diyen Cenk, Azra’ya laf ettiği için adam döven Cenk, Mert’i bulmak için koşturan Cenk.. Kısacası aşkın rüzgarın çoktan kapılmış bir Cenk, ve bunlara karşılık “İyi ki yanımdasın” diyen Azra.

Merak etmeyin güzel çiftim. Hepsini aşacaksınız. El ele, yan yana. Dip dibe geleceksiniz tüm zorlukların üstesinden. Biz de burada umutlar içinde kendi rüzgarımızı beklemeye devam edeceğiz.