Kural 1 Asla Yakalanma : Dexter

Yine karakterlerini hayatınızın bir parçası yapasınız geldiği bir dizi daha, Dexter.  2006’da tv ekranlarına girmesine rağmen Dexter’ı ben çok geç tanıdım. Bir o kadar da pişman oldum daha önce izlemediğime. Bittiğinde de birkaç gün sanki sevgilimden ayrılmış gibi acı çekmiştim 😀 E başrolde Dexter Morgan rolünde Michael C. Hall var, hemen nasıl unutayım değil mi?

 

Bu arada dizi ilk olarak Jeff Lindsay’in Darkly Dreaming Dexter kitabından uyarlanarak çekiliyor, daha sonra ise kitaptan bağımsız devam ediyor. Kitabı henüz okumadım ama almayı düşünüyorum. Türkçe’ye de Delirtici Düşlerin Dexter’ı olarak çevrilmiş.

 

 

 

Dizinin konusu da bir o kadar ilgi çekici. Gündüzleri Miami Metro Polis Departmanı’nda kan sıçrama analistliği yapan Dexterımız geceleri de müthiş bir seri katile dönüşüyor. ‘’Seri katilin müthişi mi olurmuş canım!’’ demeyin öyle bir oluyor ki. Hem Dexter o bildiğiniz kötü seri katillerden değil. Tam tersine, kötü kişilerin hayatlarına son veriyor. Her eve lazım anlayacağınız. 🙂

Dexter Morgan, öldüreceği kişilerin suçlu olduğunu kesin olarak bilmeden asla onları öldürmüyor. Bu ona üvey babası Harry’nin koyduğu kurallardan sadece birisi. Harry, Dexter’ın tüm hayatını etkiliyor ve bu Dexter için karşı konulamaz bir hal alıyor. Dexter’daki tüm bu dürtülerin ortaya çıkmasındaki baş rol oyuncusu da zaten Harry oluyor.

.

Dexter size öldürme dürtüsü ile tutuşan bir katili, duygulardan yoksun bir insanı sevdirmeyi başarıyor. Çünkü izleyince Dexter’daki tüm bu hislerin, dürtülerin sebebinin onun çocukluk travmasından başka bir şey olmadığını anlıyorsunuz. Dexter’ın içindeki öldürme dürtüsü, onun deyimiyle Dexter’ın Karanlık Yolcu’su, ona bir yaşama gayesi sunuyor. Hatta Dexter bu dürtüye o kadar düşkün ki, kurbanlarının yüzlerinden neşter yardımı ile bir kan örneği alıp bunları koleksiyon halinde saklıyor. Tabi ki bunu herkesten hatta hayatındaki en değerli kişi olan, üvey kardeşi Debra’dan bile gizliyor.

Dizinin bir bonusu ise Miami’de çekilmesi. Karanlık Yolcu’nun hayatına aydınlık katmasını sağlıyor burası. İnsanda evi arabayı satıp Miami’ye taşınma isteği oluşturuyor sahneler. Bir de teknemiz olacak Dexter gibi, sıkıldıkça okyanusa salacağız kendimizi. 🙂

Bu yazım izlemenizde etkili olur mu bilmem ama, eğer izlerseniz bitirdiğinizde gelin bir sarılalım. Çünkü çok zor ayrılacaksınız. 🙂 Ha gitmeden size hayatınızın ilk kuralını da söyleyeyim: Asla yakalanmayın.