Vizyondakilerin Baş Tacı: Çiçero Film Analizi!

DİKKAT: BU YAZI SPOILER İÇERMEKTEDİR.

Öncelikle söylemem gerekiyor ki, bu filmi ilk duyduğum andan beri merakla takip ediyor ve çıkmasını dört gözle bekliyordum. Dolayısıyla fırsat bulduğum ilk anda (vizyona girişinin 2.günü) koşup izledim. İyi ki izlemişim, kesinlikle övgüyü hak ediyordu. Peki neden ?

Her şeyden önce söylemeliyim ki dizide dekor kısmına çok büyük özen gösterilmiş, en başarılı taraflarından biri buydu. Onun dışında oyunculuklar teker teker harikaydı. Çiçero’muz ,yani Erdal Beşikçioğlu’na zaten diyecek söz yok. Ayrıca sevgili Burcu Biricik’in “üzücü” sahnelerin altından çok iyi kalktığını düşünüyorum. Mimiklerini kesinlikle çok iyi kullanıyor. Geri kalan ekibi tek tek saymayacağım ama hepsi harika iş çıkarmıştı.

Gelelim hikayeye, olaylara.. Nerden bahsetsem, nasıl başlasam, ne anlatsam bilmiyorum. Filmin ilk yarım saat civarında aklımda şüphe oluşmaya başlamıştı. Acaba beklediğim kadar iyi olmayacak mı, sıkılacak mıyım gibisinden. Ancak sonra öyle şeyler olmaya, öyle vurucu sahneler gelmeye başladı ki yüzüm renkten renge girdi, oturuşum değişti hatta bi kısımda azıcık gözyaşı dökmüş bile olabilirim 🙂

Tabii ki size tüm yaşananları anlatıp filmin büyüsünü bozacak değilim. Ama şunu söyleyebilirim, birden fazla ana konu vardı. Hepsi de çarpıcı, insanı düşündüren tarzda.

Bana bugüne kadar dalgasını geçerek bahsettiğim bazı konular için çok farklı bir pencere açtı. Düşünmeye, araştırmaya hatta bilinçlenmeye teşvik etti.

Birçok ayrı nokta vardı, üzerine kafa yorulması gereken. Son olarak; hikayenin başlama şekli, bir şeylerin ortaya çıkma tarzı, yansıtılan tarihi gerçekler ve bazı özel sahneler şahaneydi.

Eğlenceli, eğlenceli denenmeyecek olsa da keyifli sahneler vardı, bolca dram, dehşet vardı. Hüzün vardı, huzur vardı, aşk vardı, aksiyon vardı, zeka vardı.. Anlayacağınız, gitmeye değer bir filmdi. Tavsiye ederim.
Ve not: Sakın başlarında sıkılıp veya yetersiz görüp moral bozmayın, pişman olmayacaksınız!

​ İyi Seyirler Dileriz!