Ceren Çağatay ile Biraz Lafladık!

Oyunculuk hayatına ilk olarak Kurtlar Vadisi dizisiyle başlayan Ceren Cağatay, ardından Medcezir, Bu Şehir Arkandan Gelecek, Kiraz Mevsimi, Söz ve Poyraz Karayel gibi bir çok dizide rol almıştır. Onu Poyraz Karayel dizisinde izleyip, oyunculuğunun hakkını verdiğini düşünüp daha yakından tanımak istedik ve yanılmadığımı fark ettik. Sıcak kanlı, samimi, enerjik, deli dolu karakteriyle bize çok yakın davrandı. Samimiyetine dayanarak, bizim tanıdığımız kadar sizlerin de onu tanımanızı istedik ve kendisiyle ilk röportajını gerçekleştirdik. Kendisine tekrar çok teşekkür ediyoruz.

Ceren Hanım merhabalar. İlk önce beni kırmadığınız ve bu röportajı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

Rica ederim ne demek (:

İsterseniz ilk olarak biraz kendinizden bahsedin 🙂

Ay en sevmediğim şey. Audition’lara gittiğimde de en zorlandığım şey tanıtım vermek (:

8 Aralık 1988 İzmir doğumluyum. Üniversiteye kadar İzmir’de okudum. Sonrasında İstanbul’a geldim serüvenim başladı diyelim. Uzun zaman kamera arkasında yapımcı asistanlığı yaptım, post prodüksiyon sorumlusu olarak çalıştım derken baktım asıl isteğimden her seferinde uzaklaşıyorum. Mevzu para kazanmaksa bunu pazarda limon satarak ya da kafede çalışarak da yapabilirim dedim ve radikal bir kararla elimdeki işleri bitirip kamera arkasını bıraktım. Derken Poyraz geldi. Tabi ballı börek devam etmedi hiçbir şey. Kafede de çalıştım yani (:

Şimdi de bir takım hayat sorgulamalarıyla uğraşırken zamanımın gelmesini bekliyorum sanırım.

Burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz?

Ahahaha kesinlikle! Ben biraz “evlat olsa sevilmez” kombiniyim. Burcum Yay, yükselenim Aslan! İkisinin de hem iyi hem kötü özelliklerini taşıyorum bence. Hayat bana da beni çekene de biraz zor yani (:

Üniversite yıllarınızı İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, Sinema Televizyon bölümünde geçirdiniz. Peki bu bölümü okumak nereden geldi aklınıza?

Benim rahmetli ve manevi ananem ve dedem ( aslında İzmir’de kapı komşularımızdı ) devlet tiyatrosu sanatçısıydı. Ben de hep tiyatrocu olmak istedim. Anaokulunda bile hep sahnedeydim. Napıcaksın tiyatrocu olup aç mı kalacaksın dediler (: Sinema oku, işin arkasını öğren ordan önüne geçersin dediler. Ben de ikna oldum, belki de konservatuar sınavlarına girmeye cesaret edemedim bilemiyorum. Derken Bilgi’de Sinema okurken buldum kendimi. İlk 2 sene çok zordu. Ben nerdeyim, istediğim şey bu değil dedim ve okulu bırakmaya karar verdim. Çalışıp, para kazanıp, konservatuara hazırlık kursuna gidecek, sonra da okulu bırakacaktım. 2006’da okulda 2.senem olması gerekirken, kaydımı yaptırdım derslere hiç gitmedim. Bir de %100 burslu okuyordum ve bursumu kesmiyorlardı onun rahatlığı da vardı tabi. Gittim Bershka’da çalıştım 9ay. Güzel de para kazandım, bi güzel de yedim paraları ahaha. Sonra dedim ben şu okulu bitireyim. 2008’de okula döndüm, 2011’de de mezun oldum zaten. O bırakma sürecini iyi ki yaşamışım diyorum ama, sonrasında okul çok keyfili geldi. Ve hatta iyi ki de Bilgi’de Sinema-Tv okumuşum, özel okul olduğu için teknik imkanları çok fazlaydı ve birçok şeyi kendimiz tecrübe edebilmiştik. Kameranın arkasında olanları bilmenin oyunculuğa çok büyük katkı sağladığını düşünüyorum açıkçası.

Üniversite yıllarınızda sizi en çok etkileyen bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? 🙂

3.sınıftayken ilk kısa filmimi çekecektim ışık dersi için. Her şey hazırlandı, çekimi yaptık bitti. Görüntülerimi aktardım kurguya başlarken fark ettim ki, daha ilk sahnede kadın oyuncumun boynunda olmaması gereken bir kolye var. Unutmuşuz. Hikayeyle doğrudan bağlantılı bir kolyeydi. Şimdi olsa onu çözecek çok şey bulurum ama o zaman imkansız gibiydi. Birkaç çözüm denedim olmadı. Tüm filmi çöpe attım ve yeniden çektim (: O zaman da pek bi şeye benzemedi ama olsun ahahaha…

Ceren Cağatay instagram fotoğrafı

Bir İzmirli olarak, İzmir’in en çok neyinden vazgeçmezsiniz?

Eyvah çok zor bir soru. İzmir’in en çok, eninde sonunda oraya dönüşü olmasından vazgeçemem sanırım. Sabuncubeli yokuşundan aşağı inerken, hele geceyse, İzmir’e yukardan bakıyormuş gibi olursunuz. Her seferinde oradan geçerken, “ben geldiiiiim” diye bağırırım. Ben geldim çünkü, evime geldim! Orası evim, yuvam, anılarım, zaten ailem hala orda. Bir de tabi boyoz, gevrek, kumru, midye, lokma, Çeşme, of gidesim geldi (:

Oyunculuk serüveniniz Kurtlar Vadisi dizisiyle başladı. Peki bu işi kabul etmeniz için sizi etkileyen şey nedir?

Evet ilk ekran deneyimim Kurtlar Vadisi ile oldu. Zaten 1 bölümlüktü. Valla hiç düşünmedim, ekranda olacak olmak yetmişti bana kabul etmek için (:

Sizi bu zamana kadar bir kaç projede izledik, sizin için en keyifli en dokunaklı proje hangisiydi?

Evet birkaç iş yaptım ama en uzun soluklu olanı Poyraz Karayel’di. En azından şimdilik hala en iyisi benim için odur. Ayrıca çok da duygusal bir bağımız vardı Poyraz’la. Ben kamera arkasında Scor Films’de çalışırken, Sana Bir Sır Vereceğim dizisini yapıyorduk. Orada da senaristimiz Ethem Özışık’tı. Bir gün yapımcımız Selim Bey ( Selim Erkul ), bi şey okutacağım sana bi bak bakalım ne diyeceksin, yapalım mı bu işi sence, dedi. 2 ya da 3 bölüm okudum, işe aşık olmuştum, kendimden geçtim hemen yapalım bu işi diye. Yıl 2012 idi ve o iş Poyraz Karayel’di. Gel zaman git zaman, Poyraz hayata geçti. İlk sezon hayranı olarak izledim diziyi. 2.sezon içine düşmek nasip oldu bana. O yüzden, umarım daha bir sürü iş yaparım ama, Poyraz hep en özeli olarak kalacaktır diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz sezonda birkaç iyi proje ekrana geldi. Eğer Söz dizisi olmasaydı hangi projede yer almak isterdiniz ve hangi karakteri canlandırmak isterdiniz?

Ufak Tefek Cinayetler’de Merve olmak isterdim. Ahahah severek izliyorum (:

Yanılmıyorsam Kiraz Mevsimi dizisi için stüdyoya girip, “Sana açacağım kalbimi “ müziğini seslendirmiştiniz. Sesinizi ben şahsen çok beğeniyorum neden “şarkıcı” değil de oyuncu olmayı tercih ettiniz?

Evet ben söyledim. Hatta sonrasında bir sürü dizi için bir sürü şarkı daha söyledim. İclal Aydın’ın Unutursun albümünde bir şarkı seslendirdim..

Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Müzik benim için bir yaşam tarzı ahahaha şaka şaka (:

Hakkaten şarkı söylemek acayip keyifli bir şey benim için, ama şarkıcı olmak başka bir kafa. Öyle bi isteğim hiç olmadı. Ama şarkı söyleme eyleminin öyle yada böyle hep hayatımda olmasını umuyorum.

Beğendiğiniz Türk veya yabancı oyuncular var mı?

Hiç yok! Ahahah olmaz mı yahu. Herkesi beğeniyorum ben. Yani işten anlayan biri olarak da bazı insanların sürecini görmek çok güzel oluyor. Kendini nasıl geliştirdiğine tanık oluyorsun bir nevi, sürekli ekranda gözünün önünde sonuçta.

Partnerliğini paylaşmak istediğiniz oyuncular var mı?

Haluk Bilginer, Uğur Yücel, Demet Evgar, Cem Yılmaz, Erdal Beşikçioğlu, çok var ya. Heyecandan ölürüm gerçi muhtemelen sahneyi çekemeyiz ama olsun, önemli olan katılmaktı (:

Ceren Cağatay instagram fotoğrafı

Son olarak bana, ekip arkadaşlarıma, bu röportajı okuyacak olan takipçilerimize ve sevenlerinize ne söylemek istersiniz? 🙂

Bu benim ilk röportajım galiba!

Her şeyin başı su. Bol bol su için (:

Teşekkür eder, öperim ^^

Size, Neizledik ekibi olarak, gelecekte bol şans diliyoruz ve teşekkür ediyoruz.

Tekrar kendi şahsım adına röportaj için, bir daha sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Bu yazıyı okuyacak herkesin huzurunda, ona oyunculuk hayatında bol şans diliyorum. Benimle bu kadar yakın olduğu için, her seferinde mesajlarıma cevap verdiği için ve beni kırmadığı için minnettarım.