Sabah Gazetesinin Konuğu: Boran Kuzum

Ay yapım imzası taşıyan şahin tepesi yarın akşam ATV de yayına başlıyor.

Şahin Tepesi’nin başrollerde yer alan Geçtiğimiz gün Boran Kuzum sabah gazetesinin konuğuydu. Genç oyuncunun vermiş olduğu cevaplar yine ilgi odağı oldu.

İşte Boran Kuzum’un Sabah gazetesi ile gerçekleştirmiş olduğu röportaj:

– Tanıtımlardan anladığımız kadarıyla iddialı bir dizi geliyor. Size nasıl yorumlar geldi?
Tanıtımlarımız; hikayemizin renklerini, tutkusunu ve karakterler arasındaki gerilimi çok başarılı yansıttı. Ne mutlu ki, izleyenler de o kısa tanıtımlardaki anların her birini yakalamış ve beğenmişler.

İG:Vatanım Sensin’ bittikten hemen sonra yeni bir diziye başlıyorsunuz. ‘Rolün yapışması”, oyuncunun kaderidir. Bu anlamda yeni rolünüzle ilgili ne söylemek istersiniz?

BK: Bizim mesleğimizde tek malzememiz insan. O yüzden gözlem yapmak, karakterleri realize etmek en başarılı yöntem bence. Bir rolü oynamaya devam ederken gözlem yapıyor olmak; her daim yeni karakterlere, yeni duygu ve perspektiflere açık tutuyor insanı.


İG: Şahin Tepesi’ dizisini sizin için farklı kılan neydi?

BK: ‘Şahin Tepesi’, senaryosu itibariyle karakterler arasındaki dinamiği ve matematiği çok kuvvetli bir hikaye. Bu, oyun zevkini güçlendiren ve anlatacağımız hikayeyi parlatan bir durum. Heyecanla hikayemizi insanlarla paylaşmayı bekliyoruz.

Canlandırdığınız ‘Efe Akdora’dan bahseder misiniz?
‘Efe’, farkındalığı çok yüksek bir genç. Ailede diğerlerinin hayatını etkileyebilecek şeyleri bilip onları gizli bir dengede tutmayı başarabilen biri. Kendini korumak için büründüğü ‘asi genç’ maskesini yaşadığı aşkla düşürmeye ve hayata karşı daha saydam olmaya başlayacak.

İG: Tanıtım metninde, ‘Kimseye bağlanmamakla övünen ‘Efe’, ‘Verda’ya aşık olur. Onun aşkıyla terbiye olur’ diye yazıyor. Anladığımız zorlu bir aşk hikayesi izliyor olacağız…

BK:Günümüz insan ilişkilerinde bireyler, öz benlikleri yerine maskeleriyle var olmaya ve öyle iletişim kurmaya başladı. Çoğu zaman bu kişiler taktıkları maskelerin bile farkında değil. ‘Efe’ de aile ilişkilerindeki ve etrafındaki bu yapaylığın farkında ve savunma mekanizması olarak kendisine de maske geliştirmiş bir genç olarak, ilk kez olduğu gibi davranan, maskesiz, etrafındakilerden çok farklı bir kızla karşılaşıyor. O kız ‘Verda’. Ve bu aşkla kendi benliğini tanımaya ve maskesini düşürmeye başlıyor.

İG: Şimdiye kadar hep dönem dizilerinde yer aldınız. Tesadüf mü?

BK: Evet, üst üste farklı dönemlerin hikayelerini oynadım tesadüfen. Ama geçen sene dizi devam ederken günümüze uyarlanmış bir tiyatro oyununda oynuyordum aynı zamanda. Biraz antrenmanlıyım o yüzden.

İG: Genç kızların ilgi odağısınız. Bu ilgiye alışabildiniz mi?

BK: Tanımadığım insanların sevgisini hissediyorum. O sevgi, benim bu duruma alışmamı çok kolaylaştırdı.

TİYATROYA DEVAM EDECEĞİM

– Bir hayranınız sizin için ‘Hiç bozulmamasını, olmadık işlerde para için yer alıp adını kirletmemesini diliyorum’ demiş…
Ben sevdiğim işi yapıyorum. Umarım ben de hep oynamaktan keyif duyduğum karakterleri oynayabilirim, anlatmaktan zevk aldığım hikayeleri anlatabilirim.

İG: ‘Martı’ oyunuyla profesyonel olarak ilk kez tiyatro sahnesine çıktınız. Tiyatroya devam mı?

BK: Umarım en kısa zamanda yeniden bir tiyatro oyununda rol alabilirim. Yeni oyun araştırıyoruz şimdilik.

İG: Her oyuncunun kaderidir partneriyle yakıştırılmak. Bu dizideki partneriniz Aybüke Pusat’la aranızdaki uyuma dikkat çekilmiş…

BK: Yönetmenimiz, o kısa tanıtımlarda karakterlerimizin tutkusunu çok güzel aktardı seyirciye. Aybüke de disiplinli ve birlikte çalışması keyifli biri. Bu hikayeyi ve tutkuyu en iyi şekilde aktarmak için çabalıyoruz. Alkışlarından ötürü hayranlarıma minnettarım.

İG: Sosyal medyada sizden övgüyle bahsediliyor. Bugüne kadar sizi çok şaşırtan, duygulandıran bir yorum oldu mu?

BK: Teşekkür ederim. Çok sıkı takip edemesem de sosyal medyadaki alkışın farkındayım. Bu yansımalardan minnet duyuyorum.

İG: Kimi sizi gelecek vâdeden oyuncu kategorisine koyuyor, kimi de sizin için ‘Günümüzün en iyi genç oyuncusu’ diyor. Siz kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?

BK: Ben mesleğimi seyredenler için yapıyorum, onların beni konumlandırdığı kadarım her zaman.

• GELDİĞİM YERDEN ÇOK MUTLUYUM

İG: ilk kez 2015’te ‘Analar ve Anneler’ adlı dizide rol almışsınız. Henüz üç senede geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

BK: Her hikaye, her iş, beni geliştiren basamaklardı. Gelişmenin sonu olmayan bir işteyiz. Bugün olduğum yerden çok mutluyum; yaptıklarıma, öğrendiklerime minnettarım. Yarın olacağım yerin heyecanını taşıyorum.

Röportaj: İlker Gezici