Bu Hafta Ne İzledik?- Ben, Earl ve Ölen Kız

Bugüne kadar beyaz perde ve biz izleyiciler birçok “hastalık” ve “iyileşme serüveni” temalı filmi gördük. 2001 yapımı “Kasımda Aşk Başkadır”,2014 yapımı “Aynı Yıldızın Altında” ve 1991 yapımı “Genç Ölmek” bunlardan sadece birkaçı. Özellikle dram filmi severler ve duygusal yapıda olanlar başta olmak üzere geniş seyirci kitleleri bulunan bu filmlere pek de benzemeyen bir film var elimizde. Ben, Earl ve Ölen Kız.

Aynı adla kitabından uyarlanan filmde American Horror Story dizisiyle akıllara kazınan yetenekli Alfonso Gomez-Rejon yönetmen koltuğunda oturmuş, izleyicilere doyurucu bir görsel şölen sunmuş. Başrollerde ise Thomas Mann(Greg Gaines), Olivia Cooke(Rachel) ve RJ Cyler(Earl) gibi genç yıldızlar bulunmakta.

Genel anlamda konusu lise öğrencisi olan ve boş zamanlarında klasik filmlerin parodilerini yapan Greg’in ve onun ‘iş’ arkadaşı Earl’ün liselerinde bulunan bir kızın kanser olduğunu öğrenmeleriyle başlıyor. Başrol erkeğimiz Greg aslında lise hayatı boyunca hiçbir konuda sivrilmeden bitirmek isteyen bir öğrenci. Ona göre kendi ve kendi gibiler liseden sadece yaşayarak kurtulmayı umabilir. Çevresinde arkadaşım diyebileceği tek kişi Earl olan Greg hayatına giren kanserli kız Rachel ile hem kendi hayallerini keşfediyor hem de içindeki farklı, yetenekli, esprili yanlarıyla Rachel’ın yaşama tutunmasına yadım ediyor. Baştan söyleyelim, bu bir aşk filmi değil. Daha doğrusu iki kişi arasında aşktan çok daha derin arkadaşlıklar var bu filmde. Filmi izlerken bu arkadaşlık ilişkisine hayran kalacağınızı, Greg ve Earl’ün parodi filmlerine kahkahalarla güleceğinizi, karakterlerin yerine kendinizi koyup yer yer kızacağınızı şimdiden tahmin edebiliyoruz.

Film lise hayatını anlatıyor diye düşünenler sakın bu fikre kapılıp filmi izlememezlik yapmasınlar. Bu bir ‘ergen filmi’ değil, daha fazlası. Sinematografik açıdan çok doğru kararlar verilmiş filmde görseller capcanlı, renkler filmin bulunduğu atmosfere çok uygun, kullanılan şarkılar da sahnelere tam uygun. Film IMDb’de aldığı 7,8/10 ile bu puanın fazlasını bile hak ediyor.

Kısacası izlemediyseniz zaman kaybetmeden izlemenizi, sizin de bizim gibi değerli hayatlarınıza bir parça farkındalık ekmenizi diliyoruz. İyi seyirler.

“Sevdiğimiz ve yaptığımız her filmin ardından başlıklar daha da aptallaştı. Ve sonra yeni aptal başlıkları yansıtan yeni filmler yaptık. Bu sadece berbat filmler üretmeni sağlayan bir formüldü, ama nedense bu formülü kullanmaya devam ettik.”_Greg Gaines