Senciyiz Barış Ozansoy!

Bu hafta 3.bölümüyle ekranlara gelen 4N1K İlk Aşk’ta Barış cephesinde gelişen yeni olaylar, öğrendiğimiz bilgiler ve daha fazlasını derlediğim bir yazı olmuştur, keyifli okumalar size 🙂

2.bölümün başında Barış Yaprağa hoşlandığının sinyallerini vermiş ve Ali ile biraz kapışmışlardı. Barış Ozansoy daha sonra amazonuna küçük bi sürpriz yapmak ister ve gece gizlice odasına girip çiçek bırakır ama sadece bununla kalmaz ve biraz olsun yaprağı izlemek için koltuğa uzanır. O uzanış o uzanış, uyandığında sabah olmuş ve ikisininde okula gitmesi gerekir. Bu sırada Barış yaprağın ailesi ile de bağlarını kurmuş olur.

Okula gittiklerinde ise bir sorun vardır. Tam okula gireceklerken polisler gelir ve Barış’ı tutuklar. Gece motoru çalınmıştır ve olmadık suçlar işlenmiştir. Barış sırf amazonu rezil olmasın, arkadaşlarına, ailesine karşı mahcup olmasın diye onun konuşmasına izin vermez, kimseye de bir şey anlatmaz.

Ertesi gün Yaprak çeteyi harekete geçirir ve şikâyetçilere gidip şikayetlerini geri almaları için çabalarlar. Fakat hepsinin habersiz olduğu bi nokta vardır ki Barış sabah suçlunun yakalanmasıyla , suçsuz olduğu anlaşılmış serbest kalmıştır. Yaprağın kurtarma planlarını duyunca hem ona hem de çeteye güzel ve büyük prodüksiyonlu bi oyun oynar.

Oyunun son raundunda ise izleyenleri bir küçük hüzünlendirir. Bizi geçmişe götürerek aslında neden bu kadar oyun sevdalısı olduğunu, kalbinde ki bir parça hüznü.. Bütün bu olanları yaprağa anlatınca Yaprak tokat atar ve “Sen bizimle oyun mu oynadın?” der. Ve esaslı oğlanımız başlar anlatmaya:

“Evet oyun oynadım, ben hep oyunlar oynarım, çocukluğumdan beri. Böyle dışarda oyunlar oynayan çocukları görürdüm beni de alsınlar diye yanlarına giderdim, oynatmazlardı. Bende yalnız bi çocuk olarak kendi oyunlarımı üretirdim böyle. İşte uzaktan onlara bakarak onlarla oynuyormuş gibi yapardım falan. Ama benle de oynamak isteyenler çıkardı arada tabi, oyuncaklarım için. Benim böyle sevgililerim ve arkadaşlarım oldu biliyor musun? Beni hiç tanımadan sadece sahip olduklarım için benimle olan. Tabi bu sırada bir sürü tasdikname bir sürü, sonunda buraya geldim ve kayıtsız şartsız hiçbir çıkarı olmadan benim için her şeyi yapabilecek birini buldum. Biraz benden nefret ediyor ama o haline de değer herhalde. Ya kısacası bugün benim için yaptıkların benim hayatımdaki en önemli şey ve beni şaşırtmadığın için teşekkür ederim amazon kızı.”

Evet burda hepimizin içine bir öküz oturmuş gibi oldu. Aslında ne kadar duygusal, içinde yaşadıklarıyla boğuşan bir çocuk. En önemlisi bir bireyin hayatının şekil almaya başladığı dönem olan çocukluğunda ailesini kaybetmiş, hep yalnız oyunlar oynamış, dışlanmış bir çocuk. Bu yüzden hayata, çevresine karşı haklı kırgınlıkları var. 18 yıldır görmediği sevgiyi, ilgiyi onun için koşulsuz çabalayan bi kızdan beklemesi kadar doğal bir şey yok.

Bir kurtarış öyküsüyle başlayan YapBar zıtlık ve bol atışma ile geçse de, Barış’ın kendinden emin halleri, Yaprak’la konuşurken boy farkını azaltması, gülümseyişi, o serseri tavırlarının müptelasıyız. Hikaye nasıl akar, yol nereye gider bilinmez ama bir bu çocuğu sonuna kadar savunacağız…

Bu yazıya da bir Barış Ozansoy repliği bırakıp gidiyorum;

“Ama özümde iyi biriyim değil mi?” ?