Elimi Bırakma | AzCen’i Neden Sevdik?

Öncelikle söylemek istiyorum ki, Elimi Bırakma’nın başrolleri Azra ve Cenk çiftinin bu denli sevilmesinin en önemli sebeplerinden biri Alp & Alina ilişkisidir. İkilinin arasındaki arkadaşlık öyle güzel, öyle tatlı ve sıcak ki, kesinlikle bu çiftin başarısının kaynağı bu durum. Hem resmi hesaplardan bizlere sunulan kamera arkası fotoğraf ve videolar, hem de Alp Navruz, Alina Boz ve ekipteki diğer kişilerin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar bunu kanıtlar nitelikte. Şimdi bunları yazarken gözümün önüne gelen anların hangi birini öveyim bilemedim şahsen, her biri maşallahlık çünkü! Ben bir de bu ikiliyi ilk baş biraz uyumsuz bulmuştum sanki laf arazmıda.. Ama izlemeye başlayınca bi gördüm enerjilerini, şimdi kurtarın beni kurtarabilirseniz. Methiyeler düzme faslımı burda noktalayıp Azra & Cenk’e geçmek istiyorum.

Bu ikilinin şöyle bir özelliği var, klasik ayrıl-barış, aşk acısı çek-ağla düzeninden gitmiyor hikayeleri. Bunlar elbette var, sonuçta bu aşk barındıran, ikisi odaklı bir dizi. Ama karakterlerimizin ikisi de yaralı, aile yarası. Hem geçmişten, hem günümüzden devam ediyor acıları üstelik. Babalarını kaybetmenin tarifsiz kederi bi yana, Azra’nın Sumru’dan çektikleri, Cenk’in annesinden gördükleri..

Hikayenin başından beri eksilmeyen, durulduğu an daha şiddetli geri gelen bir üzüntü silsilesi var anlayacağınız. Dolayısıyla izleyenleri de bekleyen bitip tükenmek bilmeyen bir ağlama, dram süreci var işin içinde. Bunca şey bir yana, Azra ve Cenk’in bireysel olarak hiç mi yanlışı yok? Elbette var. Her insanın olduğu gibi.. Onlar da hayatlarını yaşarken pek çok yanlış yapıyor ama telafi etme kısmını da çok güzel yapıyorlar. Birbirlerinin kıymetini gün geçtikçe daha çok anlamaları da artısı. 

Fedakarlıklar yapılıyor, cesaretler gösteriliyor, ipler bazen kopacak noktaya geliyor ama aralarındaki sevgi her şeyi çözmeye yetiyor! Her defasında bir yol bulunuyor. Cenk’i de Azra’yı da acılar içinde gördük kaç kez, ikisi de dibe düşmeyi öğrendi belki. E ama bunların yüzü hiç gülmüyor mu demeyin! İnsanın içini ısıtan, yüzünü güldüren  bir sürü anları da var tabii ki. Dizi dram temelli olmasına rağmen, bizleri yükselten onlarca sahne var. Hem komik, hem duygusal, hem de romantik.

Aynı hayat gibi, gerçekçi. Güllük gülistanlık da değil, sürekli kötü değil. Yer yer eleştirsek ve bazı şeyleri (olay, sahne, durum, replik, tavır) Azra ve Cenk hayatın içinden, doğala en yakın çiftlerden biri. Kesinlikle ülkemizde asla göremeyeceğimiz uçuklukta absürdlükler veya paçalarından özentilik akan sahte davranışlar görmüyoruz onlarda. Emeği geçenlerin emeklerine sağlık diyerek sizi kapanışa ışınlıyorum o zaman 👇

Bugün birbirine aile olmuş, birlikte büyüyen iki gencin hikayesini anlatmaya çalıştım sizlere. İki yaralı kalbin aşkını, dünyaya, yaşama olan savaşlarından bahsetmek istedim.

Umarım becerebilmişimdir.. Sevgilerle