Aylin ve Tilki (AyTil)’yi Neden Özledik?

Dizi tarihine adını altın altın harflerle yazdıran efsane çiftleri vardır değil mi? Bugünkü efsane çiftimiz 2013 Yılında Fox Tv’de yayınlanan ve 2 Şubat 2014 yılında final yapan ”Sana Bir Sır Vereceğim” adlı dizinin yıldız çifti Aylin ve Tilki!

Ünlü oyuncu Ekin Koç’un hayat verdiği ”Tilki” ve güzel oyuncu Demet Özdemir’in hayat verdiği ”Aylin” karakteri fazlasıyla benimsendi..

Aylin ve Tilki’nin aşkı klişe aşk hikayelerine nazaran epey farklı bir konuya sahipti.. Dizi fantastik olduğundan ötürü çocukların hepsi özel güçlü idi ve Aylin’in gücü onun hayatını epey kısıtlıyordu. Yani Aylin kimseye çıplak el ile dokunamıyor, dokunsa da çarpıyordu.. Bu yüzden eldivensiz gezemiyordu kızcağız..

İkilinin aşkı başladığından beri tehlikeliydi. Çevresindekiler onları gerekli şartlar sayesinde kardeş diye biliyorlardı ve aşklarını saklamak zorundalardı.. Aylin’in elektrik sıkıntısı yetmezmiş gibi bir de çevre unsurları engel oluyordu ikilinin aşkına.

Aylin ve Tilki çok farklı bir çiftti. Yer aldıkları hikayede asla klişe olay yoktu zaten. Ne kötü ve kadını ezen bir erkek karakter, ne de saf ve erkeğin her dediğine boyun eğen saf kız vardı. Aylin karakteri oldukça güçlü ve dik duruşlu bir kızdı. Tilki ise egoistlikten uzak, kendi içinde pamuk gibi bir kalbi olan ve yalnızca erkeklik duygusunun vermiş olduğu yetki ile biraz ağır başlı olan bir çocuktu.

Aylin hep korkuyordu.. Sahip olduğu gücü yüzünden Tilki ondan bir gün sıkılır gider diye çok yıprattı kendisini, ama Tilkinin çok güzel seven naif biri olduğunu bilmeden önceydi bu endişe. Tilki, Aylin’e hiçbir şartta ne dokunabiliyor ne de öpebiliyordu.. En fazla birlikte kurduğu hayallerde veya gördükleri rüyalarda yakınlaşabiliyorlardı. Ama bu durum onların aşklarına etki eder miydi? Elbette hayır! Hem Tilki Gündoğdu’nun birçok aşığa örnek olan efsane bir sözü vardır. ”Aşk iki beden arasında değil, iki kalp arasında yaşanır.. Nefesini hissetmek, kokunu içime çekmek, yanımda olduğunu bilmem yeter bana. Sonsuza kadar hem de..” Bu söz temsil ediyordu ikilinin aşkını. Zaten onlar tüm bu imkansızlıklara rağmen bıkmadan, usanmadan birbirlerini sevdikleri için efsane oldular.

Tilki o kadar güzel seviyordu ki, o zamanlar kardeşi olduğunu bilmediği Savaş, Aylin’i esir alıp kendisini tehdit ettiği zaman tüm bu imkansızlıklar umurunda olmadı ve canı pahasına Aylin’i kurtarmak için çabaladı. Neticesinde Aylin elektrik değil, dikenli tel saçsa bile Tilki onun yanında olacaktı.

Dokunmadan aşk yaşamak zor olsa gerek, hele günümüzde hiçbir çift öpüşmeden veya herhangi bir temasta bulunamadan aşk yaşayamıyor. Ama bir kurgusal karakter olan Aylin ve Tilki bu algıyı yıktı geçti!

Hele Aylin ve Tilki’nin ormandaki sahnesi beni mahvetmişti. Aylin’in baştan aşağı elektrik banyosu yaparken ağlayarak içini Tilkiye dökmesi.. Aylin’in meşhur isyan sözü de ”Dokunursam yanar, öpersem ölür, öpemezsem ben ölürüm.” idi.. Ayrıca bu sözü Tilkiye söyledikten sonra Tilkinin ona yaklaştığını fark edince ”Dur,sakın yaklaşma. Yanarsın, belki de ölürsün.” demesi ve ardından titrek sesi ile ”Belki de ben ölürüm” detayını eklemesi de epey ciğer söktürmüştü. Tilki de vicdan azabı çekiyordu. Aylin için üzülüyordu. Onun sahip olduğu lanet yüzünden değil, kendisini kısıtlaması ve kötü hissetmesi üzüyordu onu. Çünkü her ne koşulda olursa olsun dikenli tel saçsa da kalbinin Aylin’e karşı oluşturduğu ritim asla değişmeyecekti..

Aylin, Tilki ile tanışana kadar aşktan hep kaçmıştı, aşık olursa ne olacağını biliyordu çünkü.. Zamanı gelene kadar aşktan kaçtı ama o apartman eşiğinde o serseri çocuk polislerden kaçarken yakaladı onu. Polislerden kaçtılar ama aşktan kaçamadılar.. Her şerde bir hayır vardır misali, Tilki polislerden kaçıyordu ama o polisler sayesinde hayatının aşkını bulmuştu işte.

Üstelik vıcık vıcık ilişkileri de yoktu ikilinin.. Hatta kedi köpek gibi kavga ediyorlardı bile denebilir. İyi anlaştığı zamanlar henüz aşklarının dumanı üzerindeyken çok nadir oluyordu. Sonra zaman geçtikçe bağları güçlendi. Aylin ne kadar Tilki bir zaman sonra ondan sıkılır ve başkasına gider diye korksa da, Tilki tam aksine her gün biraz daha fazla sevdi jeneratör kızı.

Çıkarsız ve gayet samimi bir ilişkileri vardı. Çok doğal bir aşk yansıttılar.. Ne sürekli gereksiz yakınlaşmaları vardı ne de dakika başı samimiyetten oldukça uzak bir konumda öpüşmeleri. Birbirlerine sarılırken bile çekiniyorlardı yahu! Aşkın en saf ve doğal hali budur zaten!

Hatta çatıdaki müziksiz danslarını da unutmam, unutturmam.. Az da olsa yakınlaşmışlardı. Tilki Aylin’i sakinleştirip kendisine teslim olmasını söyleyerek rahatlatmıştı ve işe yaramıştı. O an dans ederlerken ikisinin bir atan kalbi müzikleri olmuştu zaten.

Başlarına gelen her kötülükten bir şekilde sağ çıkıp ne olursa olsun aşklarına sahip çıktılar. Dokunmadan ve öpemeden, yalnızca bir atan kalpleri aracılığı ile aşkın en saf ve en temiz halini yaşadılar dizi boyunca.

Keşke aşkın değerini bilmeyenler de biraz örnek alsa da çıkarsız bir şekilde gerçek aşk nasıl olur görseler 🙂

Bu yazımda da Sana Bir Sır Vereceğim adlı dizide yer alan Aylin ve Tilki çiftini kalemime misafir etmek istedim.. Bu arada küçük bir reklam olsun, wattpad profilimde AyTil hikayesi yazıyorum ve bir nevi SBSV nin devamı tadında kurgu mevcut. Okumak isterseniz wattpad de ”etkinalmina” ismi ile profilime ulaşabilirsiniz. 

Yazımı tekrardan misafir ettikleri için öncelikle Ne İzledik Ekibine ve bu yazıyı okuyan herkese teşekkür ederim.. Başka yazılarda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.. 🙂