Tozluyaka, dün akşam ekrana gelen 14. bölümüyle iki güçlü rakip ve bir derbinin arasında iyi bir oran ve sıralama elde etmeyi başarmışken, yeni sezonda hikayemizi anlatacak kadar tutunacağımıza dair umutlarımız yeşerdi.
Ancak dizi şuan o kadar ince bir çizgide ki, seyirci hikayeyi dinlemek istediğinin mesajını verdi o zaman dizinin de anlatacak bir hikayesi olması lazım. Ki var olduğunu biliyoruz… Vefa’nın katilinin kim olduğu ve herkesin sakladığı sırlar, dizinin önemli bir dinamiğiydi kuşkusuz. Tüm bu olaylar 13 bölümlük bir mini dizi tadında anlatıldı ve tamamlandı. Ancak bizim hikayemiz, Vefa’nın öldürülmesinden ibaret değildi. Her karakterin ayrı bir öyküsü vardı, bu anlamda Tozluyaka’nın hikayesi hala devam ediyor…
Elbette gizemli cinayetler, suçlu kim arayışı dizinin yine önemli bir dinamiği olacak. Bu sefer de Cemre’nin katili aramak merak duygumuzu besleyecek ancak bu dizi bize en başından beri meraktan öte, karakterlerle duygusal bir bağ da vaat etti. Bu bağların, dizinin devamında doyurulması gerek…
Bu Hilayeler Neler mi?
Öncelikle, Cemre’nin psikolojik rahatsızlığı ve travmaları çok iyi bir konuydu gönül isterdi ki tedavi edilip, kontrol altına alındığını da izleseydik ve #BerCem çifti devam etseydi. Ancak gördük ki bu, olmayacak.
Berk ve Ali, Geçmişi Merak Edecek mi?
O yüzden gelelim, dizide artık giriş de yapılmış olan ve devamını merak ettiğimiz ilk hikayeye. Berk ve Ali’nin kardeş olduklarını öğrenmeleri yeterince şaşırtmadı kimseyi. Hatta o kadar ki arkadaşları Çağrı, Ege ve Hazal’ın bunu ne zaman, nasıl duyduklarını, duyunca ne tepki verdiklerini de göremedik?
Bu konuyu artık herkes öğrenmişken, daha derinlemesine işlenmesi gerek diye düşünüyorum. Çünkü biz Berk’in, Kenan’ı hapse attırdığı bölümlerde ince ince oluşan Derya&Berk bağı izlemişken, burada ilmek gibi işlenebilecek çok güzel sahneler çıkar…
Kenan evet, eskiye göre daha iyi davranıyor Berk’e karşı ama yine de bir anda melek oldu ve her şey bitti mi? Bence hayır. Ali ve Berk ne düşünüyor, geçmişi hiç mi merak etmiyorlar?
Buralarda hala çok hikaye var…
Çağrı’nın Uyuşturucu Konusu İşlenecek mi?
Bir diğeri ise Derya ve Önder yakınlaşırken, Çağrı ve Derya sahneleri izleyecek miyiz? Çağrı’nın uyuşturucu konusuna daha derin değinilecek mi? Çünkü gençlerin hala partilerde hap kullanmasına bakılırsa, Vefa’nın olayından sonra da pek ders almamışlar.
Çağrı ilk bölümlerde vicdan azabı ile en sevdiğim karakterlerden biriyken, vicdan azabı geçtikten sonra karakterin içinden ruhunu da aldılar sanki. Dizide biraz daha ağırlığı olması gerekiyor diye düşünüyorum. Nergis, zamanında oğlunu öldürmeye çalışmış. Nergis’in gerçek yüzünü görüp, Derya ile yakınlaşmasından bile apayrı ince sahneler çıkabilir tıpkı Berk ve Derya arasında olduğu gibi.
Çağrı, Önder ve Derya İlişkisine Ne Diyecek?
Kaldı ki daha Ali ve Çağrı, Önder ile Derya’yı öğrenecekler… Burada da yeni hikayeler yatıyor. Ali’nin tavrını tahmin edebiliyoruz, biraz ipucu verdiler. Kıskanacak. Peki Çağrı ne hissedecek? Umuyoruz ki geçiştirilmez.
Ege’ye Bir Ebeveyn Gelecek mi?
Gelelim Ege’ye… Ege’nin ailesinin onu terk etmiş oluşu en büyük travmasıyken, bir anda bunun mutlu bir olaya dönüşmemesi gerekirdi. Ege için dönüşse bile, Önder’in bu durumu artık fark edip müdahale etmesi gerekmez mi? Kenan hapse girdiğinde Berk’in evde yalnız kalmaması için ellerinden geleni yapmışlardı. Ege’yi de artık görmeleri gerekir.
Hazal’ın Burslu Olmasından Yeni Konular Çıkacak mı?
Hazal‘ın ailesi hakkında söylediği yalanlar çok büyük bir sırken, ortaya çıktı ve birden bitti gitti. Hazal’ın üzerinden sadece bir yük kalkmış oldu. Ama daha fazlası gerekmiyor mu? Bu kızı, bu yalanlara iten şeyler, sınıfsal sorunlar Hazal üzerinden daha derin işlenebilir. Yeni bir konu ile acilen değerlenmeli… Tabii Cemre‘nin katili çıkmazsa! 🙂
Zeyno’nun neden intihar ettiği konusundan ayrı bir hikaye çıkabilir, seyircinin merak ettiği bu konu belki de Çağrı üzerinden deşilerek, anlatılabilir.
Arap’ın annesinin hapiste olma hikayesi de daha fazla işlenebilir.
Demem o ki bu hikayelerin daha fazla ve daha derin işlenmesi, diziye yetecek de artacak bile. Sadece Cemre’nin katili kim konusu üzerinden bölümlerce, bu konular ertelenmesin ya da geçiştirilmesin. Çünkü zaten ilk 13 bölüm, gayet başarılı bir ‘’katil kim?’’ hikayesi izlettiniz.
Tabii, bu artık dizinin bir teması gibi olduğundan şimdi de Cemre üzerinden bu ters köşelerin devam etmesi elbette güzel ve heyecan verici. Ecem Çalhan‘ı da böylece dizide bir süre daha görmeye devam etmiş oluruz çünkü kendisi son bölümlerde inanılmaz bir seyir keyfi yaşatmıştı. Ama bu kez bu katil kim konusu çok merkezde olmamalı ve uzamamalı, tekrara düşmemeliyiz görüşündeyim. Artık iyice tanıdığımız bu karakterlerin, yeni hikayelerine doğru açılmalıyız…
Bercem‘imizi de flashbacklerimizde ve kalbimizde yaşatırız…
Özetle; Reytinglerden umudumuz var, diziye olan umudumuzun da sürmesi dileklerimizle, pazar akşamları Fox’da buluşmak üzere!