tds_thumb_td_300x0
Eda Söğütlü İle Nar Romanı Üzerine Konuştuk!

 

1) Merhaba Eda, öncelikle bizi geri çevirmediğin için teşekkür ederiz. Ne izledik sayfası olarak dizi ve filmler kadar, hayran kurgularını da oldukça ilgi çekici ve yaratıcı buluyoruz. Bir karaktere ya da oyuncuya bağlanıp, onu kendi hayal gücünle harmanlayıp farklı birçok kurgunun içinde yaşatmak muazzam bir olay. Sen de ortaya Hantol’un yansımasında muazzam bir kurgu ve karakterler çıkardın. Peki sen Nar’ı yazmaya nasıl karar verdin?

  • Merhaba, öncelikle ben teşekkür ederim böyle bir şey düşünüp aklınıza ilk gelen olduğum için… Hayran kurgu hikayeler tüm dünyada oldukça popüler ve seviliyor. Bence bunun sebebi, izleyiciye de bir söz hakkı vermesi. Çünkü bu hikayeler sayesinde sevdiğimiz karakterleri farklı yerlerde, farklı kişilerle görebilme olanağı tanıyoruz. Ama Nar, bir hayran kurgu değil. Güçlü, gizemli, biraz da mitolojik olgular besleyen bir hikaye yazmayı uzun süredir istiyordum ve bu hikayeye başlarken zihnimde oluşan esas kız ve esas oğlan imgesinin hande ve tolga olması kaçınılmazdı.

 

2) Alas ve Gece’nin kaçtıkça birbirini çeken karakterleri var ve okurlar bundan çok etkilendi. Peki sence onları özel kılan ne?

  • Okurların AlGe’yi bu kadar sevip sahiplenme sebeplerinden biri; sıradışı bir çift olmaları. Onlar sadece kötü talihlerini karanlık ve güç ile birleştiren basit karakterler değiller. Bir tanrı ve tanrıçanın yeryüzündeki yansıması gibiler. Bence okurlar da, en çok bu yüzden Alas ve Gece’ye kapıldı.

 

3) Persphone ‘u bize kendi kelimelerinle anlatır mısın?

  • Persephone; masum ve vefakar. Ama aynı zamanda içinde çok büyük bir karanlık potansiyel barındırıyor. Kimi zaman bu karanlığa karışıp kendini kaybediyor, kimi zaman ise bu karanlığı kontrol edebiliyor.

 

4) Hades’le Persphone aşkı nasıl bir aşk?

  • Hades ve Persephone aşkı kesinlikle sağlıklı bir aşk değil. Ama kesinlikle çok tutkulu, karşı konulmaz. İnsanın böyle bir ilişkide akıl sağlığını normal tutabilmesi pek normal değil ki zaten onlar da pek normal değiller…

 

5) Nar’ın en sevdiğin/sevilen bölümü hangisiydi?

  • Aslında ben birçok bölümün farklı farklı yerlerini çok beğeniyorum. Ama illa seçmem gerekirse, son yazdığım 17.bölüm ve 14.bolum favorilerimden. Okuyucularım için net bir şey söyleyemem sanırım, hepsi birbirinden farklı bir bölümü savunacaktir.

 

6) Hikayenin ilerki bölümleri için okurlarınla paylaşmak istediğin bir tüyo var mı?

  • Sadece şunu söyleyebilirim; aynı amaç uğruna, birbirinden nefret eden insanlar bir araya gelebilir. Büyük bir savaş yaklaşıyor.

 

7) Son olarak okurlar Nar’ın kitap olmasını gerçekten istiyor. Senin Nar ile ilgili nasıl planların var?

  • İstediklerini, çok istediklerini öylesine derinden hissediyorum ki anlatamam.. Ben de ne yapıyorsam onlar için zaten. Şuan bir yayınevi kitabı inceliyor. Umarım olumlu bir dönüş alırız, fandom olarak.
Emre Bey Hakkında Bilinmesi Gereken 10 Şey!

Ekranlarımızın yeni yüzü, Aşk Zamanı’nın Can’ı olarak tanıdığımız, Adı Efsane de Kıvanç karakteri ile sevgimizi kazanan yakışıklı oyuncu Emre Bey’i yakından tanımak ister misiniz? E buyurun o zaman!

1- 1997 doğumlu, Arnavut!

Emre Bey, 28 Şubat 1997 yılında İstanbul İncirli Ethica Hastahanesi’nde dünyaya gelmiş. 20 yaşında, Balık Burcu. 2016 yılında İstanbul Final Temel Lisesi’nden mezun oldu! Yakın bir zamanda ise psikoloji okumak istediğini öğrenmiştik!

 

2- Konuşmayı ve hakkını savunmayı seviyor!

Duyumlarıma ve oyuncumuzun birkaç arkadaşına dayanarak söylüyorum ki, Emre Bey konuşmayı, hakkını savunmayı seven birisiymiş. Haklı olduğunu düşündüğü zaman asla susup bir kenara oturmaz ve olup bitenleri, söyleyeceklerini içine atmazmış!

 

3- Psikoloji okumak istiyormuş!

İnsanlarla empati yapmak, başka birisinin bakış açısından hayatı gözlemlemek oyuncumuzu cezbediyor ve psikoloji okumaya itiyormuş. Oturup kendi kendine düşündüğü zaman monoton bir işin kendisine göre olmadığını anlamış. Psikolog olur ise eğer sabit bir yerde bambaşka dünyalara gidebileceğini hissetmiş! Yakışıklı oyuncumuza hayallerine kavuşması için bol şans diliyoruz!

 

4- En çok hangi oyuncular ile aynı sahneyi paylaşmak isterdi?

Emre Bey, Türk Televizyon, Sinema ve Tiyatro tarihinin eski toprağı Şener Şen ile aynı projede bulunmak istiyormuş! Şener Şen’in yanı sıra Karadayı’nın Nazif Kara’sı Çetin Tekindor ilede aynı projede yer almak istediğinide belirtti! Fazlasıyla yerinde bir tercih olduğunu söylememek hata olurdu değil mi? Kesinlikle!

 

5- Kendisini en çok heyecanlandıran şeylerin arasında yaptığı işin geldiğini söylüyor!

Emre Bey kendisini en çok heyecanlandıran şeyler arasında yaptığı işin geldiğini söylüyor. Aynı şekilde bizde onu izlerken heyecanlanıyoruz! Ve yakışıklı oyuncuya, oyunculuk hayatında başarılar diliyoruz! Bazı sahnelerinde heyecandan televizyonun önünden kaldırmadığını eklemeyi borç bilirim!

 

6- Hakan karakterini kendine benzetiyormuş!

Emre Bey’in hayat verdiği rol bildiğimiz üzere; Ailesi tarafından ilgi görmeyen, bencil ve kıskanç çocuk Kıvanç Ertüm! Ama arkadaşları ve Emre Bey tam aksini söylüyor! Arkadaşları için fedakar ve son derece mahalle delikanlısı olan tiplerdenmiş! Belki başka bir projede onu arkadaşları için varını yoğunu veren mahallenin korumacı çocuğu, arkadaşlarının başına bela gelince bir baba edasında onlar ile ilgilenen cesur yürekli bir karakteri canlandırırken seyredebiliriz! Eminim keyifle izleyeceğimiz projeler arasında yer alır!

 

7- Ablasını asla kıramayan Emre Bey yapmışlar!

2015 yılında bir dizinin deneme çekimlerine çağırılan Emre Bey, hava durumu yüzünden gitmek istemediğini söylemişken, asıl sebebinin ise ilk işinin ve deneyimsiz olmasının verdiği telaşın olduğunu ekliyor. Ama ablasının deneme çekimlerine gitmediğini öğrenince üzüldüğünü hisseden Emre Bey, ablasını üzmek istemediği için çekimlere gitmiş!

 

8- İpek Bilgin ve Çağ Çalışkur’un süzgeçinden geçtiği son derece belli!

Başarılı oyunumuz değerli tiyatro oyuncumuz Fatma İpek Bilgin ve ülkemizin değerli yönetmenlerinden olan Çağ Çalışkur’un süzgecinden geçtiğini, ve bu iki değerli isimle beraber Nazlı Benan Özkaya’nında ona her alanda birçok katkısının olduğunu söylüyor. Oyuncumuzun oldukça mütevazi ve olgun tavırlarının da neden olduğunu anlıyoruz! Eh o zaman Craft Atölye’ye de teşekkür etmeyeli atlamayalım değil mi?

 

9-Çok hırslı!

Oyuncumuzun buraya kadar gelmesinde hırsı çok büyük bir etkenmiş! Emre Bey kendi özel hayatında oldukça hırslı birisiymiş! Bu özellik hayatını kolaylaştırsa da çoğu zaman zor yanlarını da yaşıyormuş! Kendisine kolaylık dileriz!

 

10- Koyu Beşiktaşlı!

Emre Bey’in fanatik Beşiktaşlı olduğunu paylaşımlarından anlamıştık zaten. Bende duramadım ve arkadaşına sordum! Arkadaşının dediklerine göre; Emre Bey yoğun programından dolayı her maçı tribünlerde izlemeye fırsat bulamasada evde mutlaka tekrarlarını izliyormuş! Eh ne demiştik? En güzel Beşiktaş’ın çocukları güzel sever!

error: Korunan İçerik!